TCMB Enflasyon Raporu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2019 yılının son durumuna dair detaylı enflasyon raporunu yayımladı. Buna göre enflasyon beklentilerinde herhangi bir değişiklik yok ve yıl sonu enflasyonu %14-%15 bandında öngörülüyor. Büyüme tarafında ise Euro bölgesindeki yavaşlamadan bahsedilmesine rağmen 2019 yılı büyüme hedefine dair herhangi bir değişiklik söz konusu değil ve %2-2,5 bandındaki beklenti korunuyor. Enflasyonda baş etkenlerden olan kur hareketliliği ve stabilite ise fiyatlama davranışlarının baz etkisi altında normalleşeceği varsayımıyla TCMB tarafından sözlü iletişim ile korunmaya çalışılıyor. TCMB açıklamasına göre %19,7 seviyelerindeki enflasyonun 8 puanlık kısmı kurdan geliyor, en yüksek katkı da buradan. Reel piyasa işleyişinde ise bu geçişkenlik daha da yüksek olabiliyor, özellikle gıda ve tüketici fiyatlarında. Ulaştırma tarafında ise petrol fiyatlarının etkisi eşel mobil sistemi ile sabitlenmiş durumda ancak tütün mamulleri ve ithal ürünler başta olmak üzere vergisel dengeleme ürün sepetine yayılmaya devam ediyor.
 
En kritik etken olan kur tarafına geri dönersek, 2013 yılından bu yana devam eden faiz-kur ilişkisi TCMB’nin son toplantısında yine gündemdeydi. Ağustos 2018 sonu ve eylül itibarıyla ek sıkılaşma konusunda hem yazılı hem sözlü şekilde net duruş sergileyen TCMB, Nisan 2019 toplantısında bu vurguyu yazılı metinden çıkardı, ancak basın toplantısında sözlü vurgu yinelendi. Haziran toplantısı için faiz indirim hazırlığı olarak değerlendirilen bu gelişme, TCMB rezerv tartışmalarının da tam ortasına denk gelmiş durumda. Güncel haftalık fonlama faizi %24 olan TCMB’nin üst bandı %25,5 ve geç likidite penceresi oranı ise %27 seviyelerinde. Buna göre herhangi bir ek sıkılaştırma gerekliliğinde aksiyon alınabilecek alan %27 görünüyor. TCMB’nin yazılı metinden ek sıkılaştırmayı kaldırmasının piyasaya verdiği mesaj da bu aslında; kurda herhangi bir şok oluşması durumunda %3’lük bir faiz artışı ile normalleşmeyi sağlayacağının mesajı.
 
Kuşkusuz yazılı metinden ek sıkılaştırmanın kaldırılmasının yegâne sebebi istatistiksel yıllık baz etkileri. Enflasyon üzerinde haziran, ağustos ve eylül aylarında belirgin şekilde aşağı yönlü baz etkisi mevcut. Bu olumlu etkinin enflasyonun ana eğiliminden daha önemli olmadığı da bir gerçek ve vergisel ayarlamaların yapılıp yapılmayacağı ile kur stabilitesi baz etkisinin pozitif katkısı hususunda yine kritik önemde. Kasım ayında ise baz etkisinin kuvvetli negatife etkisini göreceğiz. Dolayısıyla yılın 3. çeyreğinde kur hareketleri ve vergisel ayarlamalar konularında dikkatli olunması gerekli. Öte yandan cari dengedeki hızlı ve nominal tutarlı büyük olumlu gelişme kur üzerinde dengeleyici öneme sahip. Bu durum iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın bir göstergesi olmasının yanı sıra dış talep, reel kur ve ihracat performansının da makro dengelenmeye katkı vermesini sağlıyor. İç talep tarafı ise güncel durumda vergi ayarlamalarının da etkisiyle büyümeye nispeten daha az olumlu katkı veren taraf. TCMB’nin iktisadi ısı haritasına göre iç talepte 2019’un ilk çeyreğinde ılımlı bir toparlanma var. Bu durum, dipten toparlanmaya çalışan tüketici güveni gibi endekslerde de görülüyor.
 
TCMB’nin enflasyon raporundaki detaylar parasal ve makro-ekonomik varsayımları ile piyasa oyuncularına ve yatırımcılara yön veriyor, güncel konjonktürü aktarmaya çalışıyor. Kur, enflasyon ve büyüme tarafındaki beklentiler ise yılın ilk yarısı tamamlandığında temmuz ayı içerisinde daha net değerlendirme imkânı bulunacaktır.

 

Dr. K. Dağhan Gökçe

Uzman Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe
Yatırım Danışmanlığı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.

 

2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri