Vergi Hatalarının Düzeltilmesi

Vergilendirmeye ilişkin işlemlerde idare tarafından çeşitli hatalar yapılabilmektedir. Vergi hatası olarak adlandırılan bu hataların ortadan kaldırılması için yargı makamları nezdinde dava açılması mümkün olduğu gibi Vergi Usul Kanunu’nda (VUK) düzenlenen idari yollar da kullanılabilmektedir. Vergilendirme sürecinde yapılan hataların, yargı yoluna başvurulmaksızın vergi idaresi tarafından kaldırılmasına yönelik işlemler VUK’un 116 ve izleyen maddelerinde düzenlenmiştir.

Bu hükümlere göre düzeltme yapılabilmesi için öncelikle kanunda belirtilen türden bir vergi hatasının yapılmış olması gereklidir. Kanun’un 116’ncı maddesinde “vergi hatası” vergi ile ilgili hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmıştır.

Vergi hataları hesap hataları ve vergilendirmede yapılan hatalar olmak üzere iki başlık altında sınıflandırılmakta olup bu çerçevede,
 
1- Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname ve kararlarda matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olması (bu belgelerin dayanağı olan defter ve belgelerdeki hatalar düzeltme konusuna girmez),
2- Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması vergilendirmeye ilişkin belgelerde verginin eksik veya fazla hesaplanmış veya gösterilmiş olması,
3- Verginin mükerrer olarak alınması,
4- Verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınması,
5- Vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerin vergilendirilmesi,
6- Verginin konusuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi alınması,
7- Verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibarıyla eksik veya fazla hesaplanmış olması,
hâllerinde vergi hatası yapıldığı kabul edilmektedir.

Vergi hataları, ilgili memurun veya amirlerinin hatayı fark etmesi durumunda ya da teftiş veya vergi incelemesi sırasında ya da mükellefin farkına varması üzerine başvuruda bulunması ile ortaya çıkarılabilmektedir. Hataların düzeltilmesine karar verme yetkisi vergi dairesi müdürüne ait olup düzeltme yetkisinin tutarına ilişkin herhangi bir sınırlama da bulunmamaktadır.

Düzeltme başvurusunun beş yıllık tahakkuk zaman aşımı süresi içinde yapılması gereklidir. Ancak, düzeltme başvuru süresi;

• Zaman aşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde hatanın yapıldığı,
• İlan yolu ile tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği,
• İhbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanun’a göre haczin yapıldığı,
tarihten başlamak üzere bir yıldan daha kısa olamamaktadır.

Mükellefler tarafından yapılan düzeltme başvurularından vergi dairesi müdürünce uygun görülenler düzeltilmekte, uygun görülmeyenler ise mükellefe yazı ile bildirilmektedir. Düzeltme talebinin vergi dairesince reddedilmesi ya da altmış gün içinde yapılan başvuruya cevap verilmemesi durumunda, şikâyet yoluyla Maliye Bakanlığı’na başvurulması da mümkündür. Bu başvurulardan Maliye Bakanlığı’nca uygun görülenlere ilişkin düzeltme işlemleri idarece gerçekleştirilmekte, bakanlığın şikâyeti reddetmesi ya da altmış günlük süre içinde cevap vermemesi hâlinde ise dava açma süresi içinde mükellef tarafından yargı yoluna başvurulması mümkün bulunmaktadır.

Yapılan düzeltme sonucunda iade edilmesi gereken bir tutarın ortaya çıkması durumunda mükelleflerin, düzeltme fişinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde söz konusu tutarı almak için ilgili idareye başvurmaları gerekmekte, aksi hâlde ise iade alma hakkı ortadan kalkmaktadır.
 
Tamer AKSOY

Uzman Hakkında

Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Işık
Vergi

1968 yılında İzmir Menemen’de doğan Hüseyin Işık, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nü bitirdi. Colorado Üniversitesi’nde ekonomi dalında yüksek lisans derecesi aldı.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mali Hukuk Ana Bilim Dalı’nda “Çok Uluslu Şirketlerde Örtülü Kazanç ve Örtülü Sermaye” konulu tez ile doktor unvanını elde etti. Bu tez 2005 yılında aynı başlıkla Maliye Bakanlığı Yayınları arasındaki yerini aldı. “Uluslararası Vergilendirme” başlıklı kitabı 2014 yılında yayımlandı. Yıldız Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde Kamu Maliyesi, Para Teorisi ve Para Politikası dersleri, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Vergi Hukuku dersleri verdi.

Meslek yaşamına Maliye Müfettiş Yardımcısı olarak 1989 yılında Maliye Teftiş Kurulu’nda başlayan Işık, Maliye Müfettişliği, Maliye Başmüfettişliği, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcılığı ile Türkiye OECD (Paris) Daimi Temsilciliği Maliye Müşavirliği görevlerinde bulundu. 2017 Temmuz ayından itibaren İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tam zamanlı öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı.

Uluslararası vergi hukuku, uluslararası vergi sistemindeki değişimlerin Türk vergi sistemine etkileri ve Türkiye’nin uyumu ile dijital ekonominin vergilendirilmesi alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.
Evli ve iki çocuk babası olan Işık; iyi derece İngilizce, orta derece Fransızca biliyor.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri