Ülkelerin Vergi Tahsilatında Yardımlaşması

Bir ülke vatandaşı devlete olan borcunu ödemeden başka bir ülkeye göç ederse vergisinin tahsili mümkün olur mu? Örneğin bir Alman vatandaşı Türkiye’ye yerleşirse Alman devleti bu alacağı nasıl tahsil edebilir? Benzer şekilde bir Türk vatandaşı Almanya’ya göç ederse Türkiye bu alacağın peşine nasıl düşebilir? Bu soruların cevabı makalemizin konusunu oluşturmaktadır.

İlk sorunun cevabı “Evet”tir. Bu cevabın arkasında uluslararası mevzuat ve yerel mevzuat yatmaktadır. Uluslararası mevzuat iki tanedir. Bunlar; Almanya örneğinden hareketle (1) Türkiye Cumhuriyeti ile Alman Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşması, (2) Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi şeklindedir. Türkiye’nin Almanya anlaşmasının benzeri ikili anlaşma sayısı 2023 yılı sonu itibari ile 90 adettir. Aynı yıl sonu itibari ile sözleşmeye taraf olan devlet veya vergi hükümranlık alanı sayısı 147’ye ulaşmıştır. Yerel mevzuat iç hukuklardaki vergilerin zorla tahsiline yönelik kanunlardır. Türkiye bakımından 6183 sayılı Amme Alacakların Tahsil Usulü Hakkında Kanun’dur. Almanya bakımından ise buna benzer iç hukuk düzenlemesidir.

Türkiye-Almanya anlaşmasının “Vergilerin Tahsilatında Yardımlaşma” başlıklı 26 maddesi ve İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’nin “Tahsilatta Yardımlaşma” başlıklı üçüncü kısımdaki 11-16’ncı maddeleri idarelerin birbirlerinin vergilerini nasıl tahsil edeceğini düzenlemektedir. Bu iki mevzuattan birini veya her ikisini kullanarak yardımlaşma yapılabilmektedir.

Vergi tahsilatında üç taraf vardır. Bunlar; vergisinin tahsilatını talep eden devlet, kendisinden yardım talebinde bulunulan devlet ve vergi borcu bulunan mükellef şeklindedir. Devletler yardımlaşma işlemelerini yetkili makamlar marifetiyle yürütmektedir. Türkiye bakımından yetkili makam Gelir İdaresi Başkanlığı’dır. Anlaşma tarafı devletlerin yetkili makamları vergi tahsilatında yardımlaşma yöntemlerinin belirlenmesinde ve ortaya çıkabilecek sorunların çözümünde karşılıklı anlaşma yolunu kullanabileceklerdir.

Yardımlaşma konusuna özel hukuktan kaynaklanan tutarlar girmemektedir. Yukarıda yer verilen uluslararası mevzuatın kapsamına giren kamu alacakları için yardımlaşma talep edilebilmektedir. Yardımlaşma kapsamında her tür ve tanımdaki vergiler, bu verilere ilişkin faizler, idari para cezaları ve bunlara ilişkin masraflar yer almaktadır.

Alacağın diğer bir devletten tahsil için yardım talep edilmesinden önce kendi ülkesinde tahsil edilebilir, hâlde olması gerekir. Tahsil aşamasındaki alacak için müracaat edildiğinde diğer ülke bu alacak kendininmiş gibi tahsil yoluna gidecektir.

Kendisinden talepte bulunulan devlet müracaat edilen alacak konusunda iç hukukunda yer alan koruma tedbirlerini alabilecektir. Yani yabancı bir ülkenin alacağı için teminat istenebilecek, mal ve haklar üzerine haciz konabilecektir.

Alacağın tahsili boyunca zaman aşımı süreleri işlemeyecektir. Ancak alacağın doğduğu yıldan itibaren 15 yıl geçmiş alacaklar zaman aşımına uğrayacaktır.

Talep eden devletin tahsilini istediği alacak müracaatta bulunulan devletin kendi alacakların öncelik hakkı bulunmamaktadır. Mükellefin hem talep eden devlete hem de talepte bulunulan devlete borcu varsa bu durumda kendisinden yardım istenen devletin alacağı öncelikli olarak tahsil edilecek, kalan tutar talepte bulunan ülkeye ödenecektir.

Alacağının tahsili için talepte bulunan devletin iç hukukunda söz konusu alacağın tahsil edilebilir niteliği ortadan kalktığında bu durum hemen diğer devlete bildirilecektir. Bu durumda müracaat edilen devlet tahsilatı durduracaktır.

Yardım talep edilen devlet kendi iç hukukundaki yöntemlere göre alacağı tahsil edecektir. İç hukukunun izin verdiği yöntem dışında bir yola başvurması istenemeyecektir. Ülkesinin kamu düzenine aykırı şekilde tahsilat önlemleri alması yönünde istek yapılamayacaktır. Talepte bulunulan devlet, tahsilat tutarına göre daha ağır bir tahsil masrafı gerektiği durumda tahsilat yapmama hakkına haizdir.

Küreselleşme ve dijitalleşme vergi mükelleflerine sınırlar arasında daha hızlı ve daha sık harekete edebilme kabiliyeti vermiştir. Mükellefler bir ülkedeki vergi borçlarından başka bir ülkeye taşınmak suretiyle kurtulma yoluna gidebilmektedir. Mükelleflerin böyle bir hareket tarzı benimsemeleri vergi gelirlerinin azaltılması sonucunu doğurmaktadır. Devletler vergi gelirlerinin korumak için diğer ülkelerden yardım talep edebilmektedirler. Bunun için hem uluslararası mevzuat hem de yerel mevzuat mevcuttur. Gelecekte bu yöntemin daha fazla kullanılacağı tahmin edilmektedir. Vergi idarelerinin buna göre idari kapasitelerini arttırmaları, vergi mükelleflerinin ise vergi tahsilatında uyuma daha fazla özen göstermelerinin yerinde olacağı düşünülmektedir.

Dr. Hüseyin Işık

05.02.2023

Uzman Hakkında

Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Işık
Vergi

1968 yılında İzmir Menemen’de doğan Hüseyin Işık, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nü bitirdi. Colorado Üniversitesi’nde ekonomi dalında yüksek lisans derecesi aldı.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mali Hukuk Ana Bilim Dalı’nda “Çok Uluslu Şirketlerde Örtülü Kazanç ve Örtülü Sermaye” konulu tez ile doktor unvanını elde etti. Bu tez 2005 yılında aynı başlıkla Maliye Bakanlığı Yayınları arasındaki yerini aldı. “Uluslararası Vergilendirme” başlıklı kitabı 2014 yılında yayımlandı. Yıldız Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde Kamu Maliyesi, Para Teorisi ve Para Politikası dersleri, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Vergi Hukuku dersleri verdi.

Meslek yaşamına Maliye Müfettiş Yardımcısı olarak 1989 yılında Maliye Teftiş Kurulu’nda başlayan Işık, Maliye Müfettişliği, Maliye Başmüfettişliği, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcılığı ile Türkiye OECD (Paris) Daimi Temsilciliği Maliye Müşavirliği görevlerinde bulundu. 2017 Temmuz ayından itibaren İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tam zamanlı öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı.

Uluslararası vergi hukuku, uluslararası vergi sistemindeki değişimlerin Türk vergi sistemine etkileri ve Türkiye’nin uyumu ile dijital ekonominin vergilendirilmesi alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.
Evli ve iki çocuk babası olan Işık; iyi derece İngilizce, orta derece Fransızca biliyor.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri