Gelir İdaresi Başkanlığı vergiye gönüllü uyumu artırmak ve vergisel yükümlülüklerini mükelleflere hatırlatmak amacıyla dönemsel olarak mükellef odaklı bazı analizler gerçekleştirmektedir. Bu kapsamda bu yıl içinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı verilerinden yararlanılarak birden fazla işverenden ücret geliri elde edenler ile yıl içinde işyeri değiştiren ücretlilere yönelik bir çalışma yapılmış ve artan oranlı vergi tarifesinden kaynaklanan vergi kayıplarının beyan yoluyla giderilmesi konusunda mükellefler bilgilendirilmiştir.
Bilindiği üzere Gelir Vergisi Kanunu’na göre gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabi olup ücret niteliğindeki gelirler de bu kapsamda vergilendirilmektedir. Ücret sayılan gelirlerin tanımı ve kapsamı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayniler ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücret, bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen tüm gelirleri kapsar. Bu gelir para şeklinde olabileceği gibi ayni veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa/mali sorumluluk tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması niteliğini değiştirmez.
Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde ilke olarak gerçek usul kabul edilmiş olup vergi, gelirin gerçek ve safi tutarı üzerinden alınmaktadır. Gerçek usule tabi ücretler ya işveren tarafından vergi kesintisi yapılmak ya da ücretli tarafından yıllık beyanname ile beyan edilmek suretiyle vergilendirilmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 83. maddesinde “Hilafına hüküm olmadıkça, gelir vergisi mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur” denilerek gelir vergisi uygulamasında genel olarak beyan yönteminin benimsendiği açıklanmıştır. Ancak ücretlerin vergilendirilmesinde beyan yöntemi genel kural değildir. Kanunun 86. maddesinde tek işverenden alınmış ve kesinti suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirleri için tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilmemesi ve diğer gelirler için beyanname verilse bile bu gelirlerin beyannameye dahil edilmemesi kuralı getirilerek ücretlerin vergilendirilmesinde esas olarak tevkifat usulünün geçerli olduğu belirtilmiştir.
Bununla birlikte tevkif yoluyla vergilendirilmiş olsa bile birden fazla işverenden alınan ücret gelirlerinin bazı hallerde beyan edilmesi gerekebilmektedir. Buna göre, birden fazla işverenden kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden tam mükellef ücretlilerden, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesindeki artan oranlı vergi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşanların beyanname vermesi zorunlu bulunmaktadır. Dar mükellef gerçek kişilerin ise tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirleri için, ücret tutarı ve işveren sayısına bakılmaksızın beyanname vermesine gerek bulunmamaktadır.
2019 yılında birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret alan ve birden sonraki işverenden alınan ücretlerinin toplamı 40.000 TL’yi aşan mükelleflerin, ilk işverenden alınanlar da dahil olmak üzere ücretlerinin tamamını yıllık beyanname ile beyan etmesi gerekmektedir. Bu kapsamda birden fazla işverenden ücret geliri elde edenlerce aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
1- Beyan sınırının aşılıp aşılmadığı doğru olarak hesaplanmalıdır.
2- Beyan sınırı ile karşılaştırılacak ücretlerin toplam tutarı, birinci işverenden alınan ücret hesaplama dışı bırakılarak belirlenmelidir. Bu ücretin hangisi olacağına ücretli tarafından serbestçe karar verilebildiği unutulmamalıdır.
3- Karşılaştırmaya esas alınacak ücretlerin toplam tutarı, ücret gelirlerinin gayrisafi tutarından Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. maddesindeki indirimler ile varsa engellilik indirimi düşülerek hesaplanmalıdır.
4- Ücret beyan sınırının aşılmış olması hâlinde tüm ücret gelirleri beyan edilmelidir.
5- Ücret gelirlerine ilişkin gelir vergisi beyannamesinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesindeki indirimler yapılabilmektedir. Bu kapsamda mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat ve şahıs sigorta primleri ile eğitim ve sağlık harcamaları, ayrıca kamu idareleri, kamu yararına çalışan dernekler ve vergi muafiyeti tanınan vakıflara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar, belirlenmiş kurallar çerçevesinde beyanname ile bildirilen gelirlerden indirilebilmektedir.
6- Beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergiden, yıl içinde ücretlere ilişkin olarak tevkif yoluyla ödenen gelir vergisinin asgari geçim indirimi düşülmeden önceki tutarı mahsup edilmelidir.
Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin beyannamelerini, izleyen yılın
1-25 Mart tarihleri arasında;
- İnteraktif Vergi Dairesi’nin (ivd.gib.gov.tr) internet adresi üzerinden Hazır Beyan Sistemi aracılığıyla internet ortamında,
- Bağlı bulunulan (ikametgâhın bulunduğu yerin vergi dairesi) vergi dairesine kâğıt ortamında ya da,
- 3568 Sayılı Kanun gereği elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış meslek mensupları ile sözleşme imzalamak suretiyle e-beyanname sisteminden vermeleri gerekmektedir.
Önceki yıllara ilişkin ücret gelirleri için beyanname vermesi gerektiği hâlde vermemiş olan mükelleflerin ise Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesi kapsamında pişmanlık uygulamasından yararlanarak vergi ziyaı cezası ödemeksizin beyanda bulunmaları mümkündür.
Tamer AKSOY