Yayıncılar İçin Global Pazarlar ve Geleceği Görmek

Yayıncılar İçin Global Pazarlar ve Geleceği Görmek

Dünyanın en büyük kitap fuarı her yıl olduğu gibi bu yıl da Frankfurt’ta gerçekleşiyor. Frankfurt Kitap Fuarı'na her yıl binlerce profesyonel yayıncı ve ziyaretçi katılıyor. Fuar, yayıncılığın geleceğini okumak anlamında önem taşıyor. Önem taşıyor çünkü global bir köy hâline dönüşen dünyada ayakta kalabilenler büyükler ve güçlüler değil, teknoloji ve sektörde meydana gelen hızlı değişime ayak uydurup bu değişimi çalışma yöntemlerine entegre edebilenlerdir.

Yayıncılıkta öne çıkan iki temel unsur var.  Bunlar;

• Dijital değişim ve hızlı iletişim teknolojilerinin yayıncılığa sağladığı imkânlar ve 
• Çin, Endonezya,  Kore, Meksika gibi ülkelerde yayınevlerine sunduğu fırsatlardı.

Dijital yayıncılığın geldiği son nokta ve gelişmiş iletişim teknolojilerinin bir sonucu olarak yayıncılık her zamankinden daha fazla global bir rol üstleniyor. Günümüzde kitaplar dünya genelinde daha hızlı bir şekilde basılıyor, dağıtılıyor ve okuyucuya ulaştırılıyor. Yayıncılar ortaklık kuruyor, içerik ve bilgi paylaşıyor, iş birliği yapıyor ve kitapların global pazarda dağıtım ve satışını hızlandırıyor. Yayınevleri büyümek ve pazarlarını genişletmek için diğer ülkelerde yeni müşteriler arıyor, ortaklık kurabilecekleri işletmeleri buluyor ve dağıtım kanalları ile çalışarak yayınlarını dünya genelinde daha fazla pazara sunuyor.

Frankfurt Kitap Fuarı'na katılan uzmanlar bu fırsatları değerlendirme ve yakalamada öne çıkan etkenlerin “yeni iş modelleri, yenilikçilik, düşünce liderliği ve deneme” olduğu konusunda hemfikirler.  Dünyayı gezen, anlayan,  sürekli ve istekli olmadıkça, hangi global pazarın bizim için doğru olduğunu, hangi kapıların kimler tarafından açılabileceğini ve hangi fırsatların bizi beklediğini anlamamız biraz zorlaşıyor.

Amerikalıların dijital yayıncılık ve inovasyon konusunda geldikleri nokta, Çin’in yayıncılıktaki büyük okuyucu potansiyeli ve ortaklık beklentileri, Almanya’nın profesyonel ve işletme yayıncılığında geldiği nokta,  Güney Kore’nin uluslararası çocuk eğitimi yayınları yayıncıların dikkate alması gereken konuların başında yer alıyor. Meksika, Endonezya ve Türkiye’nin de yayıncılık sektöründe gelecek vadeden ülkeler arasında olduğu Frankfurt Kitap Fuarı’na katılan uzmanlar tarafından altı çizilen konular arasında. Bu ülkelerdeki büyüyen nüfus ve iş piyasasına giren gençliğin yayıncılar için bir fırsat oluşturduğu da ayrıca belirtiliyor.

Sektörde öne plana çıkan önemli pazarların başında Çin geliyor. Kitap pazarının büyüklüğü 24 milyar dolar olan Çin'de yayıncılar her yıl 16.600 telif hakkı alıyor. 16.600 eseri Çinceye tercüme ediyorlar. 800 milyon civarında kitap müşterisi olan Çin pazarına girmede anahtar kelime ise “ortaklık”. Yabancı yayınevlerinin Çin pazarına tek olarak girmesine veya ofis açmasına izin vermeyen Çin’de yayınevi olarak bir ofis açmak veya bu pazara girmek istiyorsanız Çinli bir yayınevi ile ortaklık kurmanız gerekiyor. 20 milyon civarında İngilizce kitap alan aktif müşterinin olduğu belirtilen Çin'de bu pazara girmede İngilizce ve Çince olmak üzere iki dil ön plana çıkıyor. Shanghai Translation Publishing House, (Çin’in en büyük 10 yayınevinden biri) Başkan Yardımcısı Wuping Zhao, Çin pazarına girmede ortakların rollerinin ve pazara girecek eserlerin iyi belirlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Ortaklık kurmada en etkili yöntemin Pekin Uluslararası Kitap Fuarı’na katılmak olduğunu da sözlerine ekliyor.
Yayıncılar için fırsat oluşturan diğer ülkelerdeki öne çıkan ana unsurlar şunlar:

ALMANYA
◊ Kitap pazarının büyüklüğü: 9.32 milyar Euro
◊ İşletme (business) kitap pazarı büyüklüğü: 3.25 milyar Euro
◊ Almanya pazarına girmede anahtar kelime: “Yenilikçi Fikirler”
 
ENDONEZYA
◊ Toplam Müslüman nüfusunun %35’i bu ülkede yaşıyor
◊ 2014’te satılan kitapların %50’si tercüme
◊ Pazara girmede anahtar kelimeler: “Tercüme” ve “Telif”
 
KORE
◊ Kitap pazarının büyüklüğü: 3.2 milyar dolar
◊ Koreli okurların tercihi e-kitaptan ziyade basılı kitap
◊ Pazara girmede anahtar kelime: “Eğitim Yayınları”
 
MEKSİKA
 ◊ Dünya genelinde İspanyolcanın en fazla konuşulduğu ülke
◊ Kamu, yayıncılık sektöründe en fazla içerik alan ve dağıtan konumunda
◊ Dijital yayıncılık yavaş fakat patlamaya hazır.
◊ Pazara girmede anahtar kelimeler: “Devlet” ve “İspanyolca Yayınlar”
 
TÜRKİYE
◊ Son on yılda yayımlanan kitap sayısı %300 arttı.
◊ Yayımlanan eserlerin %30-35’i tercüme
◊ Yayıncılar telif alma ve satmada istekli
◊ Pazara girmede anahtar kelime: “Telif”
 
ABD
◊ e-kitap satışlarında son yıllarda hızlı bir artış oldu.
 ◊ Dijital yayıncılık yapan işletmeler sektörde temel değişikliklere sebep oldu
◊ e-kitap satışları 2017’de basılı kitap satışlarını yakalayacak
◊ Yayıncılar yeni iş modelleri konusunda istekli
◊ Pazara girmede anahtar kelime: “İnovasyon”
 
Sonuç olarak Çin ve Endonezya sahip olduğu nüfus ile yayıncılar için vazgeçilmez bir pazar olarak öne çıkıyor. Bu iki ülke yayınevlerine büyük fırsatlar sunuyor. Dünya genelinde en fazla İspanyolca konuşan nüfusa sahip ve dijital yayıncılığın da hızlı bir şekilde büyüdüğü Meksika'da önümüzdeki yıllarda ciddi bir sıçramanın olması bekleniyor. Eğitim kitaplarının veya eğitici materyale sahip eserlerin Kore'de önemli bir pazara sahip olduğunun da unutulmaması gerektiğini ekleyelim.

Ciddi bir şekilde ele alınması gereken bir başka konu ise İngilizce kitaplar. Dünya genelinde ana dili İngilizce olan 1.8 milyar insan yaşıyor. Buna ikinci dili İngilizce olan kişileri de eklersek dünya nüfusunun hemen hemen yarısı İngilizce okuyor ve konuşuyor. Bu toplumun büyük çoğunluğu Amerika, Kanada, İngiltere, İrlanda, Avustralya gibi gelişmiş ve okuma kültürü yüksek olan ülkelerde yaşıyor.

Yayıncılar için fon fırsatları

Yerel bazda Kültür Bakanlığı TEDA programı ile yayınevlerinin eserlerinin tercüme edilerek global pazara açılmasını destek veriyor.
Detay: http://www.tedaproject.gov.tr

Avrupa Birliği “Creative Europe-Culture-Literary translation” programı ile de yayınevlerinin kitaplarının global pazara açılmasına hibe desteği sağlıyor.
 

Fatih ÖNCÜ

Uzman Hakkında

Sena Gürsoy
Teşvik ve Hibe Destek

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. 2006 yılında aynı üniversiteden Kamu Yönetimi-Yönetim Bilimleri alanında yüksek lisans derecesini aldı.

Çalışma hayatına 2002 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesinde İl Planlama Uzman Yardımcısı olarak başlayan Gürsoy, 2005’te İl Planlama Uzmanlığı’na atandı. 2008 yılından bu yana İzmir Kalkınma Ajansı’nda çalışan Sena Gürsoy, ajansın farklı birimlerinde uzman ve birim başkanı olarak görev yaptı, Genel Sekreterlik görevini vekâleten yürüttü. İyi derecede İngilizce bilen Gürsoy, evli ve bir çocuk babası.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri