Yeşil Finansman

Yeşil finansman, son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız bir kavram. Kısaca, “iklim değişikliği başta olmak üzere çevre ile ilgili sorunların çözümüne yönelik faaliyetlerin finansmanı” anlamına gelmekte. Yeşil finansman kavramı, aynı zamanda finansal kaynakların yeşil ekonomik dönüşüm için seferber edilmesini de kapsamakta.

Dünya nüfusunun hızla artması, doğal kaynakların azalması, çevre ve hava kirliliği gibi faktörler, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin tüm dünyayı etkileyen tehditler hâline gelmesine yol açtı. Doğanın dengesini bozarak sürdürülebilir bir yaşamın önüne engel olan temel unsurlar arasında fosil yakıtların kontrolsüz kullanımı da mevcut. Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma tehdidi, birçok devleti ve işletmeyi de çevreye karşı duyarlı çözümler üretmeye yöneltti. Finans sektörü bakımından ise karşımıza “yeşil finansman” kavramı çıkıyor.

Yeşil finansman, finans sektörünü ve iş dünyasını çevre dostu projelerle, ürünlerle ve teknolojilerle buluşturan bir kavram. Yeşil finansman konusunda faaliyet gösteren finans kuruluşları, doğa dostu projeler için finansman desteği sağlıyor. Bu tür projelerin temel amacı, çevresel sorunlara karşı etkili, geniş kapsamlı ve pazar odaklı çözümler üretebilmek. Dünyada çevre bilincinin gelişmesinin ve enerji ihtiyacının günden güne artmasının, yeşil finansman kavramını uzun süre gündemde tutacağı düşünülüyor çünkü üretimde yenilenebilir enerji kaynaklarına ve çevre dostu teknolojilere yönelmenin getirisi yalnızca doğanın korunması değil. Yeşil finansman alanındaki çalışmalar, yatırımcılara sosyo-ekonomik büyümeyi olumlu etkileyebilecek, yatırımlarını geliştirebilecek ve yeni iş fırsatlarıyla karşılaşmalarını sağlayabilecek önemli avantajlar da sunuyor.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için gerekli finansman açığının yalnızca gelişmekte olan ülkelerde bile yıllık birkaç trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş, ancak yüksek düzeyde özel sektör katılımıyla finanse edilebilecek önemli yatırımlar gerektiriyor. 2020 yılında Avrupa'nın varlıkları bakımından en büyük 10 bankası, 2030 yılına kadar toplam 1,5 trilyon dolar yeşil finansman sağlayacağını ve sağlanmasına aracılık edeceğini taahhüt etti.

Bu çerçevede başlıca yeşil finansman kaynakları aşağıdaki kurumlar olarak ortaya çıkmakta:

  • Bankalar ve diğer finansal kuruluşlar,
  • Yeşil sermaye piyasası araçları,
  • Avrupa Birliği fonları (IPA, Horizon vb.),
  • Kamu kaynaklı krediler ve hibeler,
  • Uluslararası kalkınma kuruluşları (WB, EBRD, EIB, IFC, AFD),
  • Uluslararası piyasalar (Kurumsal yatırımcılar).

Ülkemizde yeşil finansmanın durumuna baktığımızda ise bu alandaki çalışmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu, yeşil kredi ve sermaye piyasası araçları ile sağlanan kaynağın kısıtlı miktarda ancak hızla geliştiği, bu alanın gelişimdeki en önemli engelin ise ekonomik istikrarsızlık olduğu ifade edilebilir.

Sena Gürsoy

Kaynakça:

BDDK, www.bddk.org.tr

Uzman Hakkında

Sena Gürsoy
Teşvik ve Hibe Destek

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. 2006 yılında aynı üniversiteden Kamu Yönetimi-Yönetim Bilimleri alanında yüksek lisans derecesini aldı.

Çalışma hayatına 2002 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesinde İl Planlama Uzman Yardımcısı olarak başlayan Gürsoy, 2005’te İl Planlama Uzmanlığı’na atandı. 2008 yılından bu yana İzmir Kalkınma Ajansı’nda çalışan Sena Gürsoy, ajansın farklı birimlerinde uzman ve birim başkanı olarak görev yaptı, Genel Sekreterlik görevini vekâleten yürüttü. İyi derecede İngilizce bilen Gürsoy, evli ve bir çocuk babası.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri