Bir sermaye şirketinin ya da bir kooperatifin mal varlığının tamamının ya da bir kısmının, yeni kurulacak ya da mevcut olan bir ya da birden fazla sermaye şirketine ya da kooperatife, kendisine ya da ortaklarına iştirak hissesi verilmesinin karşılığında devretmesi şirket bölünmesi olarak adlandırılmaktadır. Bu süreçte şirketlerin iki yolla bölünebildikleri söylenebilir: tam ve kısmi bölünme. Tam bölünmede, şirketin tüm mal varlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir. Kısmi bölünmede ise bir şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket, devredilen mal varlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur.
Şirket bölünme süreçlerinde en önemli konulardan bir tanesi şirket paylarının ve haklarının nasıl korunacağıdır. Tam ve kısmi bölünmede şirket payları ve hakları Türk Ticaret Kanunu’nun 140’ıncı maddesi uyarınca korunur. İlgili maddede belirtildiği üzere devrolunan şirketin ortaklarının, mevcut ortaklık paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır. Bu istem hakkı, birleşmeye katılan şirketlerin mal varlıklarının değeri, oy haklarının dağılımı ve önem taşıyan diğer hususlar dikkate alınarak hesaplanır. Ortaklık paylarının değişim oranları belirlenirken, devrolunan şirketin ortaklarına tahsis olunan ortaklık paylarının gerçek değerlerinin onda birini aşmaması şartıyla bir denkleştirme ödenmesi öngörülebilir. Devrolunan şirketin oydan yoksun paylarına sahip ortaklarına aynı değerde, oydan yoksun veya oy hakkını haiz paylar verilir. Devrolunan şirkette mevcut bulunan paylara bağlı imtiyaz hakları karşılığında, devralan şirkette eş değerde haklar veya uygun bir karşılık verilir. Devralan şirket, devrolunan şirketin intifa senedi sahiplerine, eş değerli haklar tanımak veya intifa senetlerini, birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değeriyle satın almak zorundadır.
Bir başka önemli husus ise bölünme sözleşmesine ve bölünme planına yöneliktir. Bir şirket, bölünme yoluyla, mal varlığının bölümlerini var olan şirketlere devredecekse bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından bir bölünme sözleşmesi yapılır. Bir şirket bölünme yoluyla mal varlığının bölümlerini yeni kurulacak şirketlere devredecekse yönetim organı bir bölünme planı düzenler. Hem bölünme sözleşmesinin hem de bölünme planının yazılı şekilde yapılması ve bunların genel kurul tarafından onaylanması şarttır.
Bölünme sürecine ilişkin açıklanması gereken önemli bir diğer konu ise bölünme dışında kalan mal varlıklarına yöneliktir. Tam bölünmede, devralan tüm şirketlerin, bölünme sözleşmesi veya planına göre kendilerine geçen net aktif malvarlığının oranına göre, devralan tüm şirketlere paylı mülkiyet hakkı düşer; kısmi bölünmede ise söz konusu mal varlığı devreden şirkette kalır.
Prof. Dr. Ali Hepşen
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü’nden 2002 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde başladığı Finans Yüksek Lisans Programı’nı 2004 yılında tamamlayarak finans uzmanı unvanını aldı. 2010 yılında doktor, 2012’de doçentlik, 2018’de profesörlük unvanına hak kazandı. 2002 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Finans Anabilim Dalı’nda başladığı meslek yaşamını hâlen aynı kürsüde sürdüren Prof. Dr. Ali Hepşen’in eğitim ve uzmanlık alanları; şirketlerin kurumsal yapıları ve yönetimi, şirketlerde mali tablolar analizi, işletmelerde finansal yönetim, şirket değerlemesi, risk yönetimi ve gayrimenkul finansmanıdır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.