Enflasyon Muhasebesi Uygulaması Ne Getirecek Ne Götürecek?

Enflasyon muhasebesi, parasal olmayan değerlerin (stoklar, maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ve benzerleri), enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayısı (enflasyon oranı-ÜFE gibi) ile çarpılması sonucunda, finansal tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsine en yakın şekilde hesaplanması olarak tanımlanabilir. Yüksek enflasyon dönemlerinde, enflasyonun mali tablolar üzerindeki etkilerinin giderilmesine yönelik düzeltici işlemler yapılması gerekir ve bu yapılan teknik düzeltmeler “Enflasyon Muhasebesi” olarak sınıflandırılır.

Enflasyon muhasebesinin temel özellikleri

Türkiye Muhasebe Standardı 29 (TMS29) “Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama” maddesi adı altında enflasyon muhasebesinin genel ilkelerini sıralamaktadır. Bu standarda göre; yüksek enflasyonlu bir ekonomide, faaliyet sonuçlarının ve finansal durumun düzeltme yapılmaksızın yerel para biriminde raporlanması anlamlı ve faydalı değildir. Para satın alma gücünü öyle bir oranda kaybeder ki farklı zamanlarda meydana gelen işlemlerin veya diğer olayların tutarlarının karşılaştırılması, aynı hesap döneminde bile yanıltıcı olur.

Bu standart, yüksek enflasyonun varlığına ilişkin kesin bir oran tanımlamaz. Finansal tabloların bu standarda göre düzeltilmesinin ne zaman gerekli hâle geleceği konusu bir takdir meselesidir. Yüksek enflasyon, bir ülkenin, bunlarla sınırlı kalmamak üzere, aşağıdakileri de içeren ekonomik özelliklerince belirlenir:

(a) Nüfusun çoğunluğu servetini parasal olmayan varlıklarda ya da nispeten istikrarlı bir yabancı para biriminde tutmayı tercih eder. Elde tutulan yerel para, satın alma gücünü korumak üzere hemen yatırıma dönüştürme vb. suretiyle değerlendirilir,

(b) Nüfusun çoğunluğu parasal tutarları yerel para biriminden değil, nispeten istikrarlı bir döviz cinsinden dikkate alır. Fiyatlar da bu döviz cinsinden belirlenebilir,

(c) Kredili satış ve satın almalardaki fiyatlar süre kısa bile olsa kredi süresi boyunca satın alma gücünde beklenen zararları karşılayacak şekilde belirlenir,

(d) Faiz oranları, ücretler ve fiyatlar bir “fiyat endeksi”ne bağlıdır ve

(e) Son üç yılın kümülatif enflasyon oranı %100’e yaklaşmakta ya da aşmaktadır.

Ülkemizde son 3 yıl kümülatif enflasyon ÜFE’de Aralık 2021’de, TÜFE’de ise Şubat 2022’de %100 sınırını geçmiş görünmektedir.

Enflasyon muhasebesi nasıl uygulanır?

Raporlama dönemi sonu itibarıyla cari ölçüm birimine göre ifade edilmemiş finansal durum tablosu (bilanço) kalemleri, genel bir fiyat endeksi kullanılarak düzeltilir. Parasal kalemler hâlihazırda raporlama dönemi sonundaki cari ölçüm birimine göre ifade edildiklerinden düzeltilmezler. Parasal kalemler elde tutulan para ile para olarak alınacak veya ödenecek kalemlerdir.

Endekse bağlı tahviller ve krediler gibi çeşitli anlaşmalarla fiyat değişikliklerine bağlanmış olan aktif ve pasifler, raporlama dönemi sonundaki değerlerine getirilmelerini sağlamak amacıyla anlaşma şartları çerçevesinde düzeltilir. Bu kalemler, düzeltilmiş finansal durum tablosunda (bilançoda) düzeltilmiş değerleri üzerinden taşınır. Maddi duran varlıkların iktisap tarihlerini içeren ayrıntılı kayıtlar mevcut olmayabilir ya da tahmin edilmeleri mümkün olmayabilir. Böyle ender durumlarda bu standardın ilk defa uygulandığı dönemde, varlıkların bağımsız profesyonel bir değerlendirme sonucunda tespit edilen değerlerini düzeltmeye baz olarak almak gerekli olabilir. Bu standardın ilk defa uygulandığı dönemin başında, geçmiş yıl kârları/zararları ve yeniden değerleme değer artışları hariç, özkaynak kalemleri işletmeye konuldukları ya da oluştukları tarihten itibaren bir genel fiyat endeksi ile düzeltilir.

Enflasyon muhasebesi hangi mali tablolarda uygulanacak?

Şirketler farklı yöntemlerle farklı amaçlara hizmet eden, farklı mali tablolar açıklamaktadır. Halka açık olmayan bir şirket “Veri Usul Kanunu'na (VUK) mali tablo hazırlarken, halka açık ve belli şartları sağlayan şirketler “Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'na (UFRS) göre mali tablo hazırlıyorlar.

Aralık 2021 itibariyle VUK’ta enflasyon muhasebesi uygulanması için şartlar yerine geldi ancak 20 Ocak 2022 tarih ve 7352 sayılı Kanun’un 1. Maddesi ile eklenen “Geçici Madde 33” ile; geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 298’inci madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağı hükmü ihdas edildi. VUK’ta yer alan enflasyon düzeltmesine ilişkin maddenin uygulaması iki yıl süreyle imkânsız hâle getirildi. Böylece enflasyon düzeltmesine ilişkin tüm şartlar oluşmasına rağmen enflasyon muhasebesine geçilmedi. Enflasyon düzeltmesine ilişkin hükümler askıya alındı.

Dolayısıyla şirketler UFRS standartlarına göre enflasyon düzeltmesi yapsa da enflasyon düzeltmesi sonucunda oluşacak giderler vergiye tabi değil. Şirketler, enflasyondan dolayı sağlamış oldukları kârların vergisini yeni bir düzenleme olmadığı müddetçe 2023 sonuna kadar ödeyecekler.

TMS29’un uygulanma takdiri “Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’na (KGK) aittir. Kurumdan, enflasyon muhasebesinin uygulanması yönünde bir karar çıkmamıştır. Geldiğimiz dönem itibarıyla teknik konuların çetrefilli hâli ve insani teknoloji altyapının yetersiz olmasından dolayı 2022 sonu itibarıyla enflasyon muhasebesinin uygulanma kararı çıkma olasılığının düşük olduğunu değerlendiriyoruz. Bu konuda en yetkin kurumlar olan özel bankalar, enflasyon muhasebesi için çalışmaları sürdürmekle birlikte, özellikle yabancı sermayedarın olduğu şirketler UFRS tablolarda enflasyon muhasebesinin etkilerini yansıtacaklarını belirtiyorlar.

Kaynakça:

1)         https://www.garantibbvayatirim.com.tr/medium/ResearchReports-PartialFile-2680.vsf

 

Doç. Dr. A. Engin Ergüden

20.01.2023

Uzman Hakkında

Doç. Dr. A. Engin Ergüden
Muhasebe ve Denetim

İş yaşamına 1995 yılında Güreli YMM A.Ş.’de denetçi yardımcısı olarak başlayan Ergüden, 1998 yılında Denet YMM A.Ş.’nin denetim bölümünde kıdemli denetçi olarak çalıştı. 2000-2006 yılları arasında Zorlu Holding A.Ş. İç Denetim Departmanı’nda İç Denetim Müdür Yardımcısı ve İç Denetim Müdürü, 2006-2009 yılları arasında da Unitim Holding A.Ş.’de İç Denetim Müdürü olarak görev yaptı. Hâlen 2009 yılının Ekim ayında kurduğu Erler SMMM Denetim Hizmetleri Limited Şirketi’nde yönetici ortak olarak denetim danışmanlığı ve denetim hizmetleri veriyor.

Dr. Engin Ergüden, SMMM ve CRMA ruhsatına sahip olup Türkiye İç Denetim Enstitüsü Akademik İlişkiler Komitesi üyesi, The Institute of Internal Auditors, Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği ve Muhasebeciler Mali Müşavirler Birliği Derneği üyesi.

Çeşitli üniversitelerde lisans ve yüksek lisans programlarında dersler veren Ergüden,
TÜRMOB-Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nde Türk Ticaret Kanunu ve Bağımsız Denetim Standartları ve Uygulamaları ile Kamu Gözetimi Kurumu, meslek mensubu yetkilendirme eğitimleri kapsamında bağımsız denetim standartları ve şirketlere yönelik profesyonel eğitimler de veriyor.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri