Yeni Dönem İşletme Yönetimleri

Bir yılı daha geride bırakırken, yeni bir yıla başlangıç yapıyoruz. 2018 yılı küresel anlamda zor bir yıl oldu. 2008 yılında ortaya çıkan küresel finans krizinden 10 yılı geride bırakmamıza rağmen krizin etkileri halen hissediliyor. 10 yılda tüketici alışkanlıkları, üretim modelleri değişti. Üretim ile tüketici zinciri arasındaki her halkanın değiştiği bir ortamda elbette yönetim yapılarının değişmesi kaçınılmazdı. Eski alışkanlıklarını devam ettiren işletmelerin geleceğe yönelik uzun vadeli plan yapma şansları ortadan kalktı. Uzmanlaşma hiçbir dönemde bu kadar önemli hale gelmemişti. Ortaklık kültürü ve güçlü sermaye çok daha önemli hale geldi. İşletme sahipleri her şeyi ben yaparım yerine güçlü organizasyon yapısı oluşturmaya odaklanmalı. Farklı uzmanlık gerektiren konuları tek bir kişiye sorumluluk vermek yerine görev paylaşımı yapmak çok daha önemli.

2019 yılına ilişkin küresel ekonomiye yönelik senaryolar durgunluğu işaret ediyor. Böyle bir durum pazarların daralması, maliyetlerin artması anlamına geliyor. Böyle bir süreçte basit ama hızlı karar alabilen organizasyon modellerine ihtiyaç duyulmakta. Halen eski dönem alışkanlıklar ile şirketlerini yönetmeye çalışanlar için zor bir yıl olacak. Kurumsallaşmamak için direnç gösteren işletmeler olağanüstü kararlar almak zorunda kalabilir. Sonuçları ağır olabilecek bir durumla karşılaşmamak için işletmemizi güçlü sağlam temeller üzerine inşa etmemiz gerekiyor.

Aile işletmesi olarak eğer bugüne kadar yapmadığımız ya da yapmak için direnç gösterdiğimiz konuları tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor:

Birinci olarak kardeş ve kardeşler arasında ya da farklı kan bağı olmayanlar arasındaki ortaklık yapılarınızı güçlendirin. Bunun için aile anayasası ya da şirket anayasası oluşturun.

İkinci olarak, organizasyon yapınızı gözden geçirin. Görev ve sorumlukları tek tek belirleyin. Yazılı hale getirin. İlgili birim ve kişiler ile paylaşın.

Üçüncü olarak, görev ve sorumluk paylaşımında uzmanlaşmaya ve liyakata önem verin. Aile üyelerinin şirket içindeki yetki ve sorumluklarını aynı görevi yapanlara göre ayrıcalık tanımayın.

Dördüncü olarak, İç kontrol ve denetim sistemin bağımsız şekilde çalışmasını ve gerekli raporlama yapabilmesinin altyapısını oluşturun.

Beşinci olarak, risk yönetimi önemlidir. Kurumsal risk yönetimi kavramını ilke edinin. İşletmenize dair güncel risk analizini yapın. İşletmenizin aldığı kararlarda öncelikle risk yönetimi ilkesi belirlemesini sağlayın.

Altıncı olarak, işletmenizde yönetim kurulu başkanı ve genel müdürün aynı görev ve sorumluk vermeyin. Yönetim kurulu başkanı hissedarlar adına şirketin hedeflerini ve amaçlarını ortaya koyar. Genel müdür icracıdır. Her ikisinin aynı kişi olması kurumsal yönetim ilkeleri açısından sakıncalıdır.
 

Doç. Dr. Kadir TUNA

Uzman Hakkında

Prof. Dr. Kadir Tuna
KOBİ'lerin Kurumsallaşması

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorayı aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve Bankacılık Araştırma Merkezi Müdürü’dür.

Başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversitelerde bankacılık ve finans konularında lisans ve yüksek lisans düzeylerinde dersler vermektedir. 2003 yılında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu Tasarısı TBMM Bütçe Plan Komisyon üyesi, 2005 yılında DPT 9. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi, 2008 yılında T.C Ulaştırma Bakanlığı İntermodal Finansman Özel İhtisas Komisyonu üyesi ve 2012 yılında T.C Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi olarak görev yaptı. Tuna, aynı zamanda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Çatı Dergisi Danışma Kurulu üyesi, Halkbank Beraber dergisi ve Takvim Gazetesi köşe yazarıdır. Televizyonlarda ekonomi alanında yorumculuk yapan Tuna’nın uzmanlık alanı ekonomi, bankacılık ve finanstır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri