Bağımsız Denetim

İşletme dışından işletme ile herhangi bir organik bağı olamayan kişi ve kurumlar tarafından yapılan denetimlerdir. Bağımsız denetim; finansal tabloların, genel kabul görmüş muhasebe kavramı, ilke ve standartlarına uygunluğu ile bilgilerin doğruluğunun, gerçeği dürüst bir biçimde yansıtıp yansıtmadığının, denetçiler tarafından denetim ilke-kurallarına göre defter, kayıt ve belgeler üzerinden incelenmesi, tespit edilen sonuçların rapora bağlanması sürecidir. Bağımsız denetçiler tek başlarına çalışabilecekleri gibi belirli bir denetim firmasına bağlı olarak da denetim hizmeti verebilirler.

Amaç

Finansal tabloların bağımsız denetiminin amacı; tabloların finansal raporlama standartları doğrultusunda bir işletmenin finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm önemli yönleriyle gerçeğe uygun, doğru bir biçimde gösterip göstermediği konusunda bağımsız denetçinin görüş bildirmesini sağlamaktır.

Bağımsız denetime ihtiyacı olanlar

(a) Yeni TTK ile tüm sermaye şirketleri (halka açık veya açık olmayan)
(b) Bankalar veya finansal kuruluşlar
(c) Ortaklıklar
(d) Kamu kuruluşları
(e) Diğerleri

Bağımsız firmaya yararları

a) Yönetime doğru bilgi akışı sağlar.
b) Yönetime mali tablolarla ilgili olarak tahmin ve analiz yapmasında, geleceğe ait sağlıklı kararlar almasında yardımcı olur.
c) Finansal tabloların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını gösterir.
d) İşletme yönetimi ve çalışanlarının hile yapmasının önlenmesine yardımcı olur.
e) Bağımsız denetimden geçmiş mali tablolar ile işletmenin düşük maliyetli finansman bulması kolaylaşır.
f) Bağımsız dış denetimden geçen bir şirkette tüm ortakların hakları daha iyi korunmuş olur.

Bağımsız denetim sürecinde denetçinin bağımsız olması esastır, bu nedenle bağımsız denetimde denetçinin aşağıdaki koşulları karşılıyor olması zorunludur;
  •  İşletme ile denetim sözleşmesinde belirlenen tutar dışında bir ücret ilişkisi olmamalıdır ve bunu dışında ücret veya başka bir isim altında ödeme yapılmamalıdır.
  •  İşletme ile herhangi bir ekonomik faaliyet içerinde olmamalı, herhangi bir iş ilişkisi, danışmanlık, ticaret gibi bir ilişkisi bulunmamalıdır.
  •  İşletme ile herhangi bir borç-alacak ilişkisi söz konusu olmamalı, işletmeden borç almamalı veya borç vermemelidir.
     

Uzman Hakkında

Prof. Dr. Kadir Tuna
KOBİ'lerin Kurumsallaşması

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorayı aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve Bankacılık Araştırma Merkezi Müdürü’dür.

Başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversitelerde bankacılık ve finans konularında lisans ve yüksek lisans düzeylerinde dersler vermektedir. 2003 yılında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu Tasarısı TBMM Bütçe Plan Komisyon üyesi, 2005 yılında DPT 9. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi, 2008 yılında T.C Ulaştırma Bakanlığı İntermodal Finansman Özel İhtisas Komisyonu üyesi ve 2012 yılında T.C Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi olarak görev yaptı. Tuna, aynı zamanda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Çatı Dergisi Danışma Kurulu üyesi, Halkbank Beraber dergisi ve Takvim Gazetesi köşe yazarıdır. Televizyonlarda ekonomi alanında yorumculuk yapan Tuna’nın uzmanlık alanı ekonomi, bankacılık ve finanstır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri