Müşteri davranışları ve ihtiyaçları değişiyor. Teknolojideki hızlı dönüşüm iş yapma modellerinde yeni alternatifleri ortaya çıkardı. Küçük olmasına karşın pazarda hızla büyüyen işletme sayısı her geçen gün artıyor. Jeopolitik riskler küresel pazarda var olmayı güçleştiriyor. Dünya nüfusu yaşlanırken yeni müşteri talepleri ortaya çıkıyor. Değişime ayak uyduramayan birçok işletme küçülüyor ya da iflas ediyor.
Yukarıda saydığımız nedenlerle mevcut işletmelerin varlığını sürdürmesi riskli hâle gelmiş durumda. Her geçen gün artan maliyetler birçok sektörde aracıların ortadan kalkacağı iş modellerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Otomotiv, turizm, inşaat, perakende, hazır giyim, eğlence, lokantacılık gibi sektörlerde geleneksel satış kanallarının yerine maliyetleri önemli ölçüde azaltan ve müşteri taleplerine hızla cevap veren iş modelleri gelişiyor. Bu alanlardaki hızlı değişim mevcut işletmelerin faaliyetlerinin sürdürebilirliğini tehdit ediyor.
Günümüzde birçok tüketicinin ortak sorunu, yoğun iş temposu ve trafik keşmekeşi nedeniyle yaşanan zaman kaybı. Bu durum tüketicinin daha hızlı, daha fazla seçeneğe ulaşabileceği ve daha uygun fiyatla satın alabileceği hizmet kanallarına yönelmesine neden oluyor, alışveriş e-ticaret siteleri üzerinden yapılıyor. İnsanlar dışarıda yemektense yiyeceği yemeği evine sipariş etmeyi tercih ediyor. Gün içinde alışveriş yapmak için yeterli zamanı olmayanlar temel ihtiyaçlarını sanal marketler üzerinden karşılıyor. Günümüzde birçok aile tatil planları için bir tur operatörünü ziyaret etmek yerine 24 saat hizmet veren web kanallarını kullanmayı tercih ediyor. Artık otomobil almak için bayileri ziyaret etmek yerine internet kullanarak hayalimizdeki otomobili alabiliyoruz.
Saydığımız bu hizmetleri sunanların ortak motivasyonu maliyetleri daha fazla düşürmek, daha fazla müşteriye ulaşmak ve sonuç olarak sektörde daha rekabetçi bir işletme hâline gelmek. Yeni dünyada işletmeler aracı olmadan doğrudan müşteriye ulaşmanın yollarını arıyor. Bu gelişmenin hâlihazırda geleneksel yöntemlerle hizmet vermeye veya mal satmaya çalışan işletmeler için büyük bir tehdit oluşturduğu açık. Araştırmalar kendi sektöründe yeniliğe ayak uyduramayanların gelecekte var olmalarının mümkün olmadığını gösteriyor. Yakın zamanda bankacılık sisteminin sunduğu yeni ürünler sayesinde oturmayı düşündüğümüz evi dahi bir gece vakti alma şansına sahip olabileceğiz.
Gelişmeler ekseninde işletme olarak atılması gereken ilk adım bu değişime ayak uydurabilecek iş modelinin nasıl olması gerektiğine karar vermek. Uzun yıllardır geleneksel yöntemle satış yapan birçok işletmenin bu alana yaptığı yatırımlarda çok iyi sonuçlar aldığını söyleyebiliriz. Öte yandan sektöre yeni iş modeliyle giren ve başarıya ulaşan işletmelerin mevcudiyeti de önemli. Söz konusu alanda tecrübesi olmayan işletmelerin kısa zamanda başarılı olabilmesi rekabetin geldiği noktayı gösteriyor.
Doç. Dr. Kadir TUNA