Liderin asli işi karar vermektir ve lider zaman zaman stratejilerle, zaman zaman da operasyonla ilgili kararlar vermek durumundadır. Liderin verdiği kararın doğruluğunu sağlayacak olan temel kıstas ise kararı verirken liderin doğru perspektiften durumu değerlendirip değerlendirmediğidir.
Stratejilerle ilgili kararlar uzun vadeli düşünmeyi gerektirirken operasyonun yürütülmesi ile ilgili kararlar kısa vadeli düşünmeyi gerektirmektedir. Kısa vade ve uzun vade kavramlarını zaman ölçeğinde kabaca ifade etmek gerekirse, içinde bulunulan durumun istikrarına göre değişmekle birlikte, kısa vade denildiğinde 1 yıl ve daha kısa zaman dilimleri kast edilirken, uzun vade denildiğinde 5 yıl ve üzerindeki zaman dilimleri anlatılmak istenilmektedir. Bu iki zaman dilimi arasındaki süreye ise orta vade diyebiliriz.
Bu noktada kritik olan, işletmede ilk kademe yönetimden, üst yönetime doğru gidildikçe, yöneticinin aldığı kararların yapısının operasyonel ve rutin kararlardan, stratejik ve belirsizlik düzeyi yüksek kararlara doğru değişmesi ve bu değişimin gereği olarak da kısa vadeli düşünme perspektifinden, uzun vadeli düşünme perspektifinden geçilmesidir. Burada işletme sahibinin duracağı yer, organizasyonun en üst noktasında yer aldığından, şüphesiz ağırlıklı olarak uzun vadeye odaklanmak olmalıdır.
Ancak işletme sahiplerinin en kronik sorunlarından olan güvensizlik, mükemmeliyetçilik ve sonucunda gelen yetki devredememe durumu, işletme sahibinin operasyondan kopamamasına neden olmaktadır. İşletme sahibi isin içinde kaldıkça, ormandaki ağaçlarla uğraşmış olacaktır. Ancak kendisinin asıl yapması gereken, isin içinden sıyrılarak isin üstünde çalışmaya başlamasıdır. Zira işletme sahibi isin içinde kaldıkça, kurumun gideceği yön, teknik olarak ifade edersek vizyon, hedefler ve stratejiler belirsizleşmekte ve doğru analizler yapılmadan hareket edildiği için alınan kararlar sabetsizleşmektedir.
Anlaşılacağı üzere, işletmenin tepesinde duran lider, en hayati paradokslarından birisini, isin içinde kalmak ve işin üstünde olmak arasında yaşamaktadır. İşin üstüne çıkamayan lider, bugünü kurtarmakta ancak bugünü kurtarmak için organizasyonunun yarınını feda etmektedir.
Liderin bu paradoksal durumda yapması gereken, gerçek ihtiyaç anında işin içine girmek, onun dışında kalan zamanının tümünü konsantre şekilde işletmesinin yönünü tayin etmek üzere gözlem, analiz ve düşünmeye vermektir.
Dr.Selim Süleyman