KOBİ'lerde Döviz Kuru Riski

KOBİ’lerde döviz kuru riski ve riski yönetmenin yolları nelerdir?
 
Kur artışı kimi nasıl etkiler?

Kurlardaki artışın doğrudan ve dolaylı olarak birçok sektöre etkisi var. Son iki ayda döviz kurundaki artış birçok sektörü etkiledi. Bunların başında;

Yoğun olarak ithal girdi ile mal üreten ve iç pazara satan işletmeler,

Yurtdışında ithalat yapan distribütörler ve

Yoğun enerji kullanımı ile üretim yapan firmalar yer alıyor.
 
2013 yılında ihracatımız yaklaşık 152 dolar, ithalatımız 252 milyar dolar olarak gerçekleşti.  Kurdaki yükseliş ilk bakışta ihracatçılar için olumlu görünse de hammadde ve enerji maliyetlerindeki artış ihracatçıyı olumsuz etkilemektedir. İthalat içinde enerjinin payı 59 milyar, makine ve teçhizat ithalatının payı 48 milyar dolardır. Örneğin hammaddesi demir çelik olan bir işletme ihracatçı olsa dahi kur artışı sonrasında ithal ettiği demir-çeliğe ve işlemek için kullandığı enerjiye daha fazla bedel ödemek zorundadır. Hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren bir işletme kumaşı dolar bazında almakta, ürettiği malları Avrupa’ya avro olarak ihraç etmektedir. Farklı para birimleri ile girdi sağlayan ve bunları farklı ülkelere ihraç eden işletmeler için avro paritesindeki değişim büyük önem taşımaktadır.

Kurdaki artıştan olumlu etkilenen sektör turizm sektörüdür. Kurdaki yükseliş, turizm işletmelerinin TL bazında kârlılıklarının artırmaktadır.  
 
Kur artışı yönetilebilir mi?

Merkez Bankası 2001 yılında itibaren dalgalı kur politikası uyguluyor. Dalgalı kur politikasında Merkez Bankası’nın piyasaya yönelik herhangi bir kur taahhüdü yok. Dövizin fiyatı piyasada arz ve talebe göre oluşuyor. Bu nedenle kurda dalgalanma kaçınılmaz hale geliyor. Böyle bir ortamda Merkez Bankası’nın döviz satım ihaleleri ve faiz araçları ile kura müdahale araçları bulunmaktadır. Kur artışına neden olabilecek çok sayıda faktör bulunmaktadır. Döviz kuru, ulusal para ile yabancı para arasındaki değişimdir. Diğer bir ifadeyle döviz kuru, ulusal paranın yabancı para fiyatıdır. Ulusal paranın bir yabancı para karşısında değer kaybetmesi kurun yükselmesi, değer kazanması kurun düşmesidir. İki para biriminin işleminin yapıldığı ülkedeki faiz oranları kıyaslandığında, göreceli olarak yüksek faiz oranına sahip olan ülke parası uzun dönemde diğer para birimine göre değer kazanır. Dış ticaret açığı ve yüksek enflasyon, ulusal paranın değerini olumsuz etkiler. Para arzı hızla artan ülkenin parası, para arzı yavaş artan ülke paraları karşısında değer kaybeder. Para talebi hızla artan ülkelerin parası, para talebi yavaş artan ülke paraları karşısında değer kazanır. Son yıllarda Amerikan Merkez Bankası FED’in uyguladığı faiz politikası, tüm gelişmekte olan ülke para birimlerini etkilemektedir. Bu nedenle kur artışını kontrol edebilmek için kullanılabilecek araçlar olmasına rağmen tam olarak kontrol altında tutmak mümkün değildir.
 
Kur riskinden nasıl korunulur?

Kur riski finansal bir risk türüdür. Kur riski işletme bilançolarında büyük kayıplara neden olmaktadır. Kur riskinin en fazla karşı karşıya kalınan türü açık pozisyon riskidir. Döviz cinsinden borçlanan ve döviz cinsinden geliri olmayan işletmeler, açık pozisyon riskine maruz kalabilir. Pasif döviz yükümlülüklerinin aktif döviz varlığa eşit olması, kapalı pozisyon olarak tanımlanmaktadır. Aktif döviz varlığının pasif döviz yükümlülüğünden fazla olması, artı pozisyondur. Pasif döviz yükümlülüğünün döviz varlıklarından fazla olması, açık pozisyon riski olarak tanımlanır. İthalat ve ihracat yapan işletmeler de kur riskine maruz kalabilmektedir. Mutlaka risklerin hedging edilmesi gerekmektedir. Hedging, gelecekteki fiyat riskinden bugünden koruma anlamına gelmektedir.

İhracatçılar açısından kur riskinden korunma; ileri tarihte kasasına girecek dövizin bugünden TL değerini sabitlemektir. İthalatçılar açısından kur riskinden korunma; ileri tarihte ödenecek yabancı borcunun bugünden TL cinsinden değerini sabitlemektir. Kur riskinden korunmak için türev araçlar kullanılabilmektedir.
Risk yönetiminin aşamaları nelerdir?

Birinci aşamada riskin kaynaklarının belirlenmesi gerekir. İşletmenin büyüklüğü, bulunduğu sektör, satış yaptığı piyasa koşulları, finansman şekli, maruz kalınan riskleri farklılaştırmaktadır. İşletmenin bilançosunda mevcut ve potansiyel risklerin tespit edilmesi, risk yönetimin ilk basamağını oluşturmaktadır.

İkinci aşamada riskin büyüklüğü ölçülmektedir. Riskin ölçümünde mali tablolardan yararlanılmaktadır. Son yıllarda riskin tespitinde büyük işletmeler senaryo analizi ve stres testlerinden de yararlanmaktadır. Döviz ve enflasyona ilişkin tahminler ve beklentiler olası risk beklentisinin hesaplanmasına yardımcı olacaktır.

Üçüncü aşamada hesaplanan risk karşısında işletmenin maruz kalacağı kayıplar hesaplanmaktadır. Kurdaki artışın işletme bilançosunda ortaya çıkaracağı zararın sermaye ve kârlılık üzerindeki etkisi hesaplanmaktadır.
 
Dördüncü aşamada işletmenin adlığı risklerin yönetilebilir olup olmadığına bakılmaktadır. İşletmelerin aldığı her finansal kararın risk düzeyi hesaplanmalıdır. Elde edilen sonuçlara göre riskin yönetilebilir olup olmadığına karar verilmelidir.
Son aşamada risk yönetim tekniği seçilmelidir. Seçilecek risk yönetim tekniği amaca uygun ve başarı şansı yüksek olmalıdır.
 
Türev araçlar hangileridir?
 
Forward (Vadeli İşlem) Sözleşmeleri

Forward sözleşmeleri gelecekteki bir tarih için bugünden belirlenen bir fiyat ile bir varlığın alınması/satılması işlemidir. Forward işlemlerinin temel amacı, alım satım işlemine konu olan değişik kıymetlerin gelecekteki beklenmedik fiyat değişmelerinden kaynaklanan riski en aza indirmektir.

Bu işlemler dış ticaret firmaları tarafından kur riskinin yönetilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Forward, dış ticaret hacmi olan müşterinin ileri vadede oluşabilecek döviz risklerini hedge etmek için kullandığı bir türev araçtır. İhracatçı müşteri döviz satım işlemini, ithalatçı müşteri döviz alım işlemini bugünden gelecek bir vade için gerçekleştirerek maliyetlerini sabitlemiş olur. Basit bir deyişle iki para birimi arasındaki faiz farkını kullanarak dövizinin TL’ye karşı vadedeki değerini bulmaya yarar. Döviz üzerinden alacaklarınızı veya borçlarınızı değişken ve riskli piyasa ortamında güvenceye alır, kur riskinden korunursunuz.
 
Opsiyon Sözleşmeleri

Opsiyon, sözleşmeye konu ürünü gelecekteki bir tarihte, bugün belirlenen bir fiyattan alma ya da satma hakkıdır. Belli bir ücret (Opsiyon Primi) karşılığında opsiyonu alan kişi, vade sonunda ürünle ilgili alış/satış kararını verecektir. Buna karşın opsiyonun satıcısı talep edilmesi halinde ürünü almaya/satmaya zorunludur.

Opsiyon sözleşmesi, iki taraf arasında yapılan ve alıcıya, ödeyeceği belli bir tutar (opsiyon primi) karşılığında, belirli bir vadeye kadar (veya belirli bir vadede), bugünden belirlenen bir fiyat (kullanım fiyatı) üzerinden opsiyona dayanak teşkil eden bir malı, kıymeti veya finansal göstergeyi satın alma veya satma hakkı tanıyan, satıcıya da alıcının bu sözleşmeden doğan hakkını kullanması durumunda sözleşmeye dayanak teşkil eden malı, kıymeti, veya finansal göstergeyi satma veya alma yükümlülüğü getiren sözleşmedir.
 
Futures Sözleşme

Futures sözleşme, belli nitelikteki ve belli miktardaki bir malın veya bir mali enstrümanın gelecekteki önceden belirlenmiş bir fiyat üzerinden teslimini hükme bağlayan ve aynı anda alıcı ve satıcıya hak ve yükümlülük getiren yasal bir sözleşmedir.
Vadeli işlem sözleşmeleri esasen standart hale getirilmiş alivre sözleşmelerdir. Vadeli işlem sözleşmesi (futures), ileri bir tarihte, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal göstergeyi, sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni veya dövizi alma veya satma yükümlülüğü getiren sözleşmedir. Vadeli işlem sözleşmesinde alım satıma konu mal veya finansal aracın niteliği, miktarı, süresi ve teslim yeri standart olarak tanımlanmıştır.
 
Swap Sözleşmeleri

Swap işlemi, iki tarafın birbirlerine belirli periyotlarla ödeme taahhütlerini içeren bir sözleşmedir. Sözleşmenin asli unsurları arasında, el değiştirecek para birimi veya birimlerinin tanımı, her bir para birimine uygulanacak sabit veya değişken faiz oranı ve ödeme zamanları sayılabilir. Swap sözleşmeleri bir borçlanma veya yatırım yöntemi olmayıp sadece mevcut borçların veya yatırımların nakit akımlarını değiştirmeye yarayan finansal araçlardır.

Genellikle faiz ve kurlardaki değişimden korunmak için kullanılan bir üründür. Varlıkların değiş tokuşu anlamında kullanılan swap’ın en çok kullanılan türleri Para ve Faiz swaplarıdır. Para swaplarında anaparaların değiş tokuşu söz konusuyken, faiz swaplarında sadece faiz ödemeleri el değiştirmektedir. Örneğin; değişken faizli bir borç, faiz riskini yönetmek amacıyla faiz swap’ı işlemi ile sabit faizli bir borca çevirebilmektedir.
 

Uzman Hakkında

Prof. Dr. Kadir Tuna
Finansal Yönetim

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorayı aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve Bankacılık Araştırma Merkezi Müdürü’dür.

Başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversitelerde bankacılık ve finans konularında lisans ve yüksek lisans düzeylerinde dersler vermektedir. 2003 yılında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu Tasarısı TBMM Bütçe Plan Komisyon üyesi, 2005 yılında DPT 9. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi, 2008 yılında T.C Ulaştırma Bakanlığı İntermodal Finansman Özel İhtisas Komisyonu üyesi ve 2012 yılında T.C Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi olarak görev yaptı. Tuna, aynı zamanda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Çatı Dergisi Danışma Kurulu üyesi, Halkbank Beraber dergisi ve Takvim Gazetesi köşe yazarıdır. Televizyonlarda ekonomi alanında yorumculuk yapan Tuna’nın uzmanlık alanı ekonomi, bankacılık ve finanstır

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri