Yurt Dışı Kalıp Bedeli Ödemelerinde Beyan

Dünyanın global köy olduğu günümüzde, üretim aşamalarının bir ya da birden fazla parçasının farklı ülkelerde gerçekleştirilmesi olağan bir hâl almış durumda. Bunun yanında özellikle yurt içi imalatçı firmaların üretimlerine yönelik özgü girdi taleplerinin karşılanması aşamasında da sipariş özeline dayalı üretilen yurt dışı girdi tedariği sıkça karşılaşılan bir durum. Söz konusu “müşteriye özgü” üretim girdilerinin yurt dışı tedarikçiler tarafından üretiminde yine o girdilere özgü kalıplar ya da benzeri ürünler kullanılmakta. Bu aşamada genel uygulamaya bakıldığında yurt dışı tedarikçi ile Türkiye’de yerleşik firma arasında mevcut anlaşmalara göre bahse konu “özgü” girdi üretiminde kullanılan kalıpların bedelleri Türkiye’de yerleşik firma tarafından karşılanmaktadır.

İthal edilecek eşyanın üretiminde yurt dışında kullanılan anılan kalıpların bedelleri, kalıp bedeli ödemesi adı altında ödenerek şirketlerin muhasebe birimleri tarafından genellikle “fiziksel bir eşya ithalatı konusu olmadığı” gerekçesi ile 2 no.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilmektedir. Bu işlem yapılırken de şirketin dış ticaret biriminin haberinin bulunmaması sıklıkla karşılaşılan bir durum olarak karşımıza çıkmakta. Ancak belirtmek gerekir ki fiziksel bir eşya ithalatı konusu olmamasına karşın bu ödemeler hâlâ dış ticaret biriminin konusuna giren ödemelerdir.  

Konunun hâlen dış ticaret birimi ile ilgili olmasının sebebi, ithal ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplar için yapılan ödemelerin ithalatta eşyanın gümrük kıymetine dahil edilme zorunluluğudur. Söz konusu zorunluluğun dayanak düzenlemeleri olarak Gümrük Kanunu’nun 24’üncü maddesinde, ithal eşyasının gümrük kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğu; satış bedelinin, Türkiye’ye ihraç amacıyla yapılan satışta kanunun 27 ve 28’inci maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olduğu yer almaktadır. Belirtilen 27’nci maddenin ‘b’ fıkrası ile gümrük kıymeti belirlenirken, ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına ithal eşyasının üretimi sırasında kullanılan araç, gereç, kalıp ve benzeri aletlerin kıymetinin ilave edileceği düzenlenmiştir.

Bu aşamada yurt dışı girdi tedariği için kullanılarak bedelleri ödenen ya da ilerideki bir tarihte ödenecek olan söz konusu kalıplara yönelik varyasyonel durumları ele alalım.

Öncelikle ithal ürünün üretiminde kullanılmak üzere bir kalıp bedeli ödemesi yapıldığını ve devamında anılan kalıplar kullanılarak elde edilen eşyanın ithal edildiğini düşünelim. Bu durumda, belirttiğimiz üzere yapılmış bulunan kalıp bedeli ödemesinin ithal eşyasının gümrük kıymetine dahil edilmesi gerekmektedir. Söz konusu dahil etme işlemi, kalıptan elde edilecek eşya adedi, eşyanın ithal edileceği sevkiyat adedi gibi bilgilerin bilinmesine bağlı olarak da değişebilmekte, bu verilere göre farklı şekillerde yapılabilmektedir. Bu yöntemlerden birisi, kalıptan elde edilecek eşya adedi ile sevkiyat miktarlarının bilinmezliği karşısında, pratik yol olarak ithalatçının tüm kalıp bedeli üzerinden vergiyi bir defada ödemek istemesi durumudur. Bu durumda kalıp bedelinin tamamı o kalıptan elde edilen eşyanın ilk ithalatında gümrük kıymetine ilave edilerek beyan işlemi bir kerede tamamlanır. Başka bir beyan yolu, ithalatçının kalıp bedelini ilk sevkiyata kadar üretilen birim sayısına göre paylaştırılmasını talep etmesidir. Bu durumda ilk sevkiyata kadar olan tüm üretime bedel dağıtılacak, pratikte bir önceki yöntemden pek farklı bir durum oluşmayacaktır. Bir diğer yol ise bahse konu kalıp kullanılarak üretilecek ürün adedi belli ise kalıp bedelinin söz konusu adet sayısına göre paylaştırılması, her bir sevkiyat kapsamı ithalatta eşya kıymetinin beyanının buna göre yapılmasıdır.

Söz konusu beyanın yapılmasında kalıplardan elde edilen ürünün üretiminin bir defaya mahsus olması ya da devamlılık arz etmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Bu bağlamda bahse konu ürünler bir kerelik üretilerek ithal de edilse, sürekli üretimi de yapılsa, miktar kıstası olmaksızın, kalıp bedellerinin ithal eşyasının gümrük kıymetine eklenerek gümrük idaresine beyanı gerekmektedir.

Diğer yandan ithalat aşamasında kalıp bedelinin ödemesinin henüz yapılmamış olması, ithalattan sonraki bir tarihte yani gelecekte yapılacak olması da beyan yükümlülüğünü etkilemez. Yukarıda belirttiğimiz üzere Gümrük Kanunu’nun 24’üncü maddesinde ithal eşyasının gümrük kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğu; satış bedelinin, Türkiye’ye ihraç amacıyla yapılan satışta Kanun’un 27 ve 28’inci maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, ‘fiilen ödenen veya ödenecek fiyat’ olduğu belirtilmiştir. Burada belirtilen “fiilen ödenen veya ödenecek fiyat” kavramı, hâlihazırda yapılmış ödemeler ile birlikte gelecekte yapılacak olan ödemelerin tamamını kapsamaktadır. Bu nedenle henüz ödenmemiş olup ödemesi ithalat sonrası yapılacak kalıp bedellerinin ithalat aşamasında gümrük kıymetine dahil edilerek beyanı gerekmektedir.

Ele almakta yarar görülen bir diğer husus ise yurt dışına kalıp ödemesi yapılması, ancak daha sonra üretimden vazgeçme ya da başka nedenlerle söz konusu kalıplar kullanılarak üretim yapılmaması durumu veya kalıplar kullanılarak elde edilen eşyanın yurda getirilmeden üretim ülkesinde ya da başka ülkelere satılması durumudur. Belirtilen durumların hiç birisinde bahse konu kalıp kullanılarak elde edilen eşya yurda getirilmemekte, dolayısıyla da ithalatı yapılmamaktadır. Bu çerçevede belirtmek gerekir ki sadece yurt dışına kalıp ödemesi yapılmış olması bir gümrük yükümlülüğü doğurmamakta, yani gümrük idaresine beyan zorunluluğu yaratmamaktadır. Ödeme yapılan söz konusu kalıp kullanılmaz ya da kullanılarak elde edilen eşya ithal edilmez ise kalıp bedeli üzerinden gümrük yükümlülüğü doğmamaktadır. Ancak burada belirtmekte yarar gördüğüm husus; olası bir denetimde kalıptan eşya elde edilmediği ya da kalıptan elde edilen eşyanın ithal edilmediğinin ispatına yönelik sunulmak üzere, ödemesi yapılan kalıbın ne için yaptırıldığı, neden kullanılmadığı, kullanılarak diğer ülkelerde satış yapıldığı gibi bilgilere yönelik yazışma, ticari ve teknik belgeler gibi dokümanların arşivlenerek saklanmasıdır.

Dr. Levent Özkardeş

08.05.2023

Uzman Hakkında

Dr. Levent Özkardeş
Dış Ticaret

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2000 yılında mezun oldu. 2014 yılında ABD’de Boston Üniversitesi Çokuluslu Ticaret Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayarak yüksek lisans derecesini aldı. Doktora derecesini 2020 yılında Yaşar Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı’nda, “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünün (YYS) Firmaların Rekabet Yapısına Etkisi”ni konu alan tez çalışması ile tamamladı.

Meslek hayatına 2001 yılında gümrük müfettiş yardımcısı olarak başladı; 2005 yılında gümrük müfettişliğine, 2012 yılında da gümrük başmüfettişliğine atandı. Mesleğinde 18 yılı geride bıraktığı 2019’da başmüfettişlik görevinden ayrılarak önde gelen bir gümrük müşavirliği firmasında genel koordinatör olarak çalıştı. Özkardeş, 2021 yılı itibari ile kurucusu olduğu gümrük, dış ticaret denetim ve danışmanlık firması bünyesinde gümrük ve dış ticaret alanlarında eğitim, danışmanlık ve denetim hizmetleri vermekte, aynı zamanda yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği yapmaktadır. Ayrıca Yaşar Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak gümrük ve dış ticaret dersleri vermektedir.

İyi derecede İngilizce ve Almanca bilen, birçok dergide makaleleri yayımlanan, dış ticaret ile ilgili panellere konuşmacı olarak katılan Levent Özkardeş, dış ticaret ve gümrük alanlarında uzmanlaşmıştır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri