Brexit geçiş sürecini ele aldığım yazımda; Türkiye ile İngiltere arasındaki yeni tercihli ticaret rejimini düzenlemek üzere 29 Aralık 2020 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Serbest Ticaret Anlaşması” adıyla bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalandığını ve söz konusu STA’nın 1 Ocak 2021 tarihi itibarıyla uygulamaya konulmasının amaçlanmasına karşın yazımız tarihi itibarıyla henüz bir düzenleme bulunmadığını belirtmiştim. Söz konusu STA’nın “Menşe Kuralları” başlığı altında, tarafların birbirleriyle ticarette tercihli menşe kurallarını uygulamayı kabul edecekleri, Menşe Kuralları ve Menşe İşlemlerine İlişkin Protokol’ün menşe kuralları ve ilgili idari iş birliği yöntemlerini belirleyeceği, bu çerçevede STA kapsamında menşe kurallarının belirlenmesi için ilave bir protokol öngörüldüğü belirtilmişti.
Yapılan geçiş düzenlemesi ile söz konusu STA kapsamında tercihli ticarete konu olacak eşyanın menşeinin ispatı amacıyla tüm ihracatçıların fatura veya ilgili bir ticari belge üzerine kendi kendilerine bulunabilecekleri ve bir makam tarafından onaylanmayacak "menşe beyanı" kullanılmaya başlanmıştı. Devamı için de belirtilen menşe kuralları ve işlemlerine ilişkin yönetmeliğin (protokol) tamamlanmasıyla menşe beyanlarının sonradan kontrol işlemlerinin düzenleneceği ve anılan yönetmelik hükümlerinin uygulanacağı belirtilmişti.
İzleyen dönemde bu konuda iki ayrı düzenleme yapılarak mevzuat kalemleri belirli bir seviyeye gelmiş oldu. Öncelikle geçmişe yönelik olarak Serbest Ticaret Anlaşması’nın uygulamaya konduğu 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 25 Mayıs 2021 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Serbest Ticaret Anlaşması Kapsamı Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmelik” yayımlandı. Geçiş düzenlemesi olarak adlandırılabilecek söz konusu yönetmeliğin ömrü fazla sürmedi, yayımlanmasından sadece beş gün sonra, 30 Mayıs 2021 tarihinde “Türkiye-Birleşik Krallık Ortak Komitesinin Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Serbest Ticaret Anlaşması Eki Menşe Protokolünü Değiştiren 15/3/2021 Tarihli ve 2/2021 Sayılı Kararı Kapsamı Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmelik” yayımlanarak söz konusu yönetmelik yürürlükten kaldırıldı. 14 Nisan 2021 tarihinden itibaren geçerli olan yeni yönetmelikle de İngiltere ile ticarette menşe kuralları belirlenmiş oldu.
Kısaca, Türkiye ile İngiltere Arası Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmelik olarak adlandırabileceğimiz bahse konu son düzenleme kapsamında, İngiltere ile Türkiye (taraf ülkeler) arasında getirilen menşe kurallarından en önemli olduklarını düşündüklerimi aşağıdaki şekilde ele aldım:
Öncelikle anlaşma uyarınca bir taraf ülke menşeli eşyaya diğer bir taraf ülkede tercihli tarife uygulanmasında, aşağıda belirtilen ürünlerin o taraf ülke menşeli kabul edileceği belirlenmiştir.
- Tamamen o taraf ülkede elde edilen ürünler.
- Sadece o taraf ülke menşeli girdilerden o taraf ülkede üretilen ürünler.
- Yönetmelik 2 no.lu eki “Liste Kuralları” ile belirlenen koşulları karşılamak şartıyla menşeli olmayan girdileri içermek suretiyle o taraf ülkede üretilen ürünler.
İkili kümülasyon kapsamı ve/veya dışı girdi kullanımında ürün menşeinin durumu ile ilgili olarak; taraf ülke menşeli bir ürünün diğer taraf ülkede başka bir ürünün üretiminde girdi olarak kullanılması durumunda diğer taraf ülke menşeli kabul edileceği belirtilmiştir. Taraf ülke menşeli olmayan girdiler üzerinde bir taraf ülkede gerçekleştirilen işçilik veya işlem, ürünün diğer taraf ülke menşeli olup olmadığının belirlenmesinde dikkate alınacaktır. Buradan, AB üyeleri hariç taraf olmayan ülkelerden kullanılan girdilerin menşe kazanımları için genel menşe kurallarının geçerli olduğunu da anlamak gerekir. Bu çerçevede ürüne yönelik menşe beyanını düzenleyebilmek için, ürün girdisinin tedarikçisinden “tedarikçi beyanı” veya “menşeli olmayan girdileri yeterince ayrıntılı bir şekilde tanımlayan ve aynı bilgileri içeren eşdeğer bir belge” alınması gerekecektir. Taraf ülke menşeli olmayan AB menşeli girdiler için ise bu girdiler üzerinde bir taraf ülkede gerçekleştirilen yetersiz işçilik veya işlemin ötesindeki işçilik veya işlem ile ürün ikili kümülasyon kapsamında menşe kazanacaktır. Üretimde kullanılan AB menşeli girdilerin menşe ispatının, A.TR Dolaşım Belgesi ile ithal edilen eşya için AB’deki tedarikçisi tarafından düzenlenen “tedarikçi beyanı” ile yapılması gerekmektedir.
Ürün menşeinin nasıl beyan edileceğine gelirsek; ikili kümülasyon kapsamı menşe beyanının, ihracatçının kendisi tarafından, söz konusu eşyayı yeterli ayrıntıda açıklayacak şekilde tanımlayan bir fatura, teslimat notu veya başka bir ticari belge üzerinde veya bunlara ek şeklinde, “The exporter of the products covered by this document (customs authorisation no: .............. ) declares that, except where otherwise clearly indicated, these products are of .............. preferential origin. (Yer ve tarih), (Ad-Soyad, İmza)” metnine uygun biçimde yapılması gerekmektedir. Söz konusu menşe beyanı düzenleme tarihinden itibaren 12 ay geçerli olup menşe beyanının daha uzun süre geçerli olması için ithalatçı taraf ülke kendi uygulamaları için düzenleme yapabilecektir.
Hangi ürünler için menşe beyanı aranmayacağı hususuna yönelik olarak; Türkiye’ye ithal edilen ürünlerin toplam kıymetinin küçük paketler için 500 Euro’yu veya yolcunun zati eşyasını oluşturan ürünler için 1200 Euro’yu aşmadığı hâllerde, menşe beyanı aranmayacağı ifade edilmiştir.
İkili kümülasyon kapsamı menşeli olan ancak ithalat sırasında menşe beyanı sunulamayan eşya tercihli tarifeye tabi tutulamayacak ve 3. ülkelere karşılık gelen vergiler ithalat aşamasında ödenecektir. Ancak eşyanın ithalatçısı tarafından ithalat tarihinden itibaren en geç iki yıl içerisinde menşe beyanı sunularak eşyanın tercihli tarifeye tabi tutulmaması sonucunda ödenen vergilerin iade edilmesi için geri verme/kaldırma başvurusu yapılabilecektir.
Dr. Levent Özkardeş
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2000 yılında mezun oldu. 2014 yılında ABD’de Boston Üniversitesi Çokuluslu Ticaret Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayarak yüksek lisans derecesini aldı. Doktora derecesini 2020 yılında Yaşar Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı’nda, “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünün (YYS) Firmaların Rekabet Yapısına Etkisi”ni konu alan tez çalışması ile tamamladı.
Meslek hayatına 2001 yılında gümrük müfettiş yardımcısı olarak başladı; 2005 yılında gümrük müfettişliğine, 2012 yılında da gümrük başmüfettişliğine atandı. Mesleğinde 18 yılı geride bıraktığı 2019’da başmüfettişlik görevinden ayrılarak önde gelen bir gümrük müşavirliği firmasında genel koordinatör olarak çalıştı. Özkardeş, 2021 yılı itibari ile kurucusu olduğu gümrük, dış ticaret denetim ve danışmanlık firması bünyesinde gümrük ve dış ticaret alanlarında eğitim, danışmanlık ve denetim hizmetleri vermekte, aynı zamanda yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği yapmaktadır. Ayrıca Yaşar Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak gümrük ve dış ticaret dersleri vermektedir.
İyi derecede İngilizce ve Almanca bilen, birçok dergide makaleleri yayımlanan, dış ticaret ile ilgili panellere konuşmacı olarak katılan Levent Özkardeş, dış ticaret ve gümrük alanlarında uzmanlaşmıştır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.