Kritik seçim süreci geçti ve böylece Türkiye'nin yeni yüzyılı başlamış oldu. İlk etapta hayat pahalılığı üstüne gidilecek şekilde planlanan yeni ekonomi programı, başta faizlerin ayarlanmasını sağlayacak ekip ve farklılaşan piyasa-hazine faizlerinin normalleştirilmesi üzerine kurgulanıyor.

Piyasa ve hazine faiz farklılaşmasının normalleşmesi ile kredi arzı da yeniden sağlıklı şekilde başlayabilecektir. Bu bağlamda TCMB'nin haftalık fonlama faizinin ayarlanması adına üç olasılık ön plana çıkıyor; %19.5, %24-%25 ve %30. Bu üç olasılığın amacı aynı olmakla birlikte piyasaya verilecek şok seviyeleri farklılık gösterecektir. Artık TCMB asli görevi olan fiyat istikrarına odaklanabilecek ve bu sayede de faiz-kur-enflasyon dengelenmesi sağlanabilecektir.

Bahsettiğimiz üç farklı senaryonun uygulanma şiddeti yabancı yatırımcı girişlerinin önünü açmasıyla birlikte kurda oluşan dengesizliğin de önünü alabilecektir. Üretici ve tüketici fiyatları arasında oluşan makasın giderek daralması ile çekirdek enflasyon da normalleşecektir. Başta Karadeniz gazı olmak üzere ülkenin farklı bölgelerinde bulunan enerji tedariği ile enerji faturası hafifletilerek cari dengede de iyileşme sağlanacaktır.

Fiyat gelişmeleri konusunda önemle dikkat edilmesi gereken tek husus gıda fiyatları olarak gözükmektedir; Ukrayna tahıl koridoru ile sağlanan bol mahsul ve düşük fiyatın çiftçileri de memnun edebilecek sübvansiyonlarla desteklenmesi orta vadede tarım politikasını olumlu destekleyerek gıda fiyatlarının kur ve dış alem fiyat oynaklıklarından etkilenmesini azaltabilecektir.

Vergi barışı ve verginin tabana yayılması konuları ise artık tek seferlik uygulamalardan çıkarılarak şeffaf bir ajandaya bağlanacak, böylece başta KOBİ'ler olmak üzere iş dünyasının önü açılacak, maliyetler daha doğru şekilde yönetilebilecektir.

Dr. K. Dağhan Gökçe