Rating Şirketleri, PPK ve TL

Öncelikle 19 Ağustos Cuma günü Fitch tarafından Türkiye’nin kredi notuyla ilgili açıklama takvimi var ancak herhangi bir açıklama gelmesini beklemiyorum. Zira Moody’s gibi Fitch de bekleyip görmeyi tercih edecektir. 15 Temmuz sonrasında henüz 1 ay gibi bir süre geçmiş olması, makro dengeleri analiz etmek açısından oldukça erken. Bu bağlamda Fitch siyasi bir karara gitmeyi düşünmüyorsa herhangi bir projeksiyonda bulunması ekonomik ve finansal açıdan hatalı olacaktır. İşte bu noktada, yurt dışı piyasalarda da gelişmekte olan ülkelere para girişi mevcutken, Dolar/TL’de 2.90-2.9260 bölgesinde kalan boşluğun kısa vadede kapanması oldukça olası diye düşünüyorum. Geçtiğimiz hafta 2.97-2.9750 bölgesinin altına geldiğinden beri, TL’de değerlenme baskısı var. Güncel durumda 2.9550-2.9570 bölgesi altında kaldıkça da politik taraftaki normalleşme süreci hızla devam edecektir, BIST tarafında keza aynı pozitif yaklaşım hâkim. Ağustos ayında gelişmekte olan ülke hisselerine ETF'ler üzerinden müthiş bir giriş var. Eylül ayı yurt dışı piyasalar açısından gelişmelere çok daha gebe bir dönem. Ağustos ayında gündem böyleyken PPK'nin faiz indirimlerine 25 baz puan bandında devam etmesi daha olası kanımca. Gelişmekte olan ülkeler tarafında 2 ve 10 yıllık tahvil getirilerinde de hızlı bir gevşeme var; Hindistan, Endonezya gibi ülkelerde faiz seviyeleri hemen hemen Mayıs 2013 seviyelerine gelmiş durumda. Bu örnek benchmark’lar da Türkiye tarafındaki faiz hadlerinin indirimine devam edilmesi gerektiğini gösteriyor diye düşünüyorum. Gelişmiş ülkeler tarafında da, özellikle Euro bölgesindeki negatif faiz uygulamaları, Türkiye'ye olan sermaye girişlerinde cazip faiz oranları sunmakta. Bu da cari açık finansmanı ve TCMB rezervleri açısından dengeli ve ihtiyatlı şekilde faiz seviyelerini aşağı yönlü ayarlayabilmemizde pozitif bir etken.

Politik risk konusunda ve özellikle ABD ile ilişkilerde önümüzdeki dönemi daha iyi anlamak orta vadede TL konusunda daha iyi öngörü yapabilmemizi sağlayacak. Ayrıca döviz rezervleri ve ödemeler dengesi tarafı büyüme kompozisyonu ile tutarlı durumda. Şansımıza FED ve faiz konusu 20-21 Eylül tarihine kadar beklemede. FED dışında da Türkiye’deki kur ve faiz seviyelerini negatif etkileyebilecek herhangi başka bir majör merkez bankası kalmamış durumda. Global USD likiditesi hâlâ kısmen bol durumdayken ve Euro bölgesindeki toparlanma en erken 2018 senesinin ortalarını bulacakken Türkiye’nin makro dengelerinin bozulması gibi bir durum oldukça zor. Demokratik parlamenter sistemdeki ana hususlarla oynanmadığı sürece ekonomik normalleşme devam edecektir ve kredi notuyla ilgili herhangi bir düzenlemeye gerek kalmayacak, bu da TCMB'nin elini rahatlatacaktır kanısındayım.

Kaldı ki rating konusu, rating şirketleriyle ilişkiler anlamında siyasi bir süreçtir. Brezilya gibi bir örnek var elimizde. Hükümet bu bağlamda hem Moody’s hem Fitch nezdinde gerekli girişimlerde bulunarak argümanları sunuyordur diye düşünüyorum. Olası yatırım yapılamaz seviyeye çekilme durumu karşısında da zorunlu çıkacak sermayenin Körfez bölgesinden karşılanarak cari denge tarafında sene sonunu GSMH'ye oranla -%5in altında kapatabileceğimizi düşünüyorum.

K. Dağhan Gökçe

Uzman Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe
Yatırım Danışmanlığı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.

 

2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri