Pandemi ve Keynezyen Politikalar

IMF sonbahar toplantıları bu sene pandemi etkisinde yapıldı ve pandeminin küresel ekonomilere etkisi üzerine yoğunlaşıldı. Vurgu gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasındaki borçluluk ve borçlanabilme potansiyeli ile ilgili merkez bankalarının bilanço genişletmedeki son durumu üzerineydi. Özellikle gelişmiş ekonomilerin büyüme potansiyeline oranlı borçluluk durumu %100 seviyelerinde, gelişmekte olan ekonomiler ise %50-%60 bölgesinde hareket ediyor. Bu durumun vehametine ve pandeminin etkisine rağmen önerilen yine Keynezyen politikalar oldu; yani ülke bütçelerinin harcamalarını genişletmesi, merkez bankalarının hazineleri fonlamaya devam etmesi. 

Tam da bu noktada ekonomi politikalarının tıkandığı gerçeği bir anlamda IMF tarafından da teyit edilmiş oluyor aslında; zira sürdürülebilir büyümede yaşanan temel problemler, 2008 krizi sonrası su üstüne çıkmış durumda, 1980'lerin neo-liberal akımları tökezlemeye devam ediyor, varlık etkisi adına uygulanan parasal genişlemeler ve sıfır hatta negatif seviyedeki faiz politikaları orta sınıfı iyiden iyiye daraltıyor, tasarruf sahiplerini cezalandırıyor, sermaye sınıfını finansal varlıklar üzerinden fiktif bir varlığa kavuşturuyor. Daha da vahim olan ise 1980'lerde yaratılan 1 birim büyüme 2 birim borçlanma ile mümkünken, 2020'lerde 7 birim borçlanma ile 1 birimlik seviyede büyüme elde edilebiliyor, dahası büyümenin kompozisyonu da giderek dengesizleşiyor.

 II. Dünya savaşı sonrası kurulan Bretton-Woods sistemi ile yaratılan refah politikalarının momentumu 1970'lerde ABD Doları’nın hegemonyasına geçiş, 1980'lerin neo-liberal politikalarının özelleştirme ve hızlı büyüme furyası, 1990'larda tek kutuplu dünyaya dönüş ile sürdürülmüşken, 2000'lerin teknoloji patlaması marjinal fayda momentumunu koruyamıyor ve kısır döngüye giren tarihsel akış, insanların yaşamlarını kolaylaştırma ve geliştirme iddiasının çok gerisinde kalıyor. Bilgi ve teknoloji çağının yaratmaya çalıştığı toplam verimlilik sermaye tarafını döngüsel düşük faiz ortamı ile beslerken insandaki yani iş gücündeki verimliliği ise şeffaflığın ve ulaşılabilirliğin tam tersi istikamette izole ediyor. Özgürleşme, özgürleştirme ve küreselleşme amacındaki ekonomi politikaları kısır döngüye girdikçe otoriterleştiriyor, atomize hâle getiriyor, geçmişle bağları koparıyor, geriyor ve sonuçta tarihin akışında buzdağının altında kalan, altına süpürülen neler varsa birer birer yüzeye çıkıyor. Ekonominin bozulan bu dengesi beşeri hayatın sadece parasal, maddi yönlerini değil, dini, ahlaki, felsefi taraflarını da manevi olarak sorgulatıyor, paradigmasal değişimleri gerekli kılıyor ve fakat insanoğlunun değişim ihtiyacı ve yaratacağı alternatif, bir anlamda çaresizlik gibi, makine öğrenme, yapay zekâ gibi zihinsel potansiyelin ötesinde çözümlerde aranıyor; yani insan için çözüm kuantum mekaniğinde çözümlenme amacını güdüyor. 

IMF Başkanı tüm bu gidişatın farkında bir görüntü çizerek üç temel varsayım üzerinden sonbahar toplantılarını tamamladı. Önerdikleri temel anlamda sırasıyla yeni ekonomi politikaları ve 2. Bretton-Woods sistemi, ekonomi politikalarının insanları ön plana çıkararak dizayn edilmesi ve küresel ısınmanın önemi. Paradigmasal değişim gerekliliğinde, farkındalık da bir aşamadır aslında; lakin sınıflar, yapılar, kurumlar arası etkileşimde tek taraflı farkındalık, Abilene Paradoksu gibidir...

Uzman Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe
Yatırım Danışmanlığı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.

 

2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri