28 Mayıs seçimi sonrası ekonomide artık tek gündem enflasyon, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve faiz tartışmaları olmuş durumda. Ekonomide düşük faiz yüksek kur politikası ile gidilmeye çalışılan yolun Mehmet Şimşek ve ekibi ile değişmeye başlayacağı beklentisi hâkim, özellikle faiz tarafında yeni bir ayarlama ile dengeli kur ortamı hedefleniyor.
Faiz ayarlaması ve enflasyonu dizginleme sürecinde tek problem bu değil, zira yıllardır uygulanan düşük faiz ortamı ile borsa, konut, araç, tahvil, altın vb. tarafta aşırı değer kazançları var ve bu durum halkın bir kısmının dengesiz refah artışına yol açmış durumda. Buna karşılık halkın diğer kısmında ise refah kaybı oluşmuş durumda, sonuçta enflasyonun özü refah transferinin dengesiz dağılmasıdır.
Enflasyon böyle bir olgudur, cin şişeden bir kere çıktı mı, bu durum uzun süre devam etti mi artık geri dönüşü çok zor olan bir yola girilir; geri dönüş için, normalleşmenin ve dengelenmenin sağlanması için ağırlıklı sermaye sınıfının refahından pay alınması gerekir ki bu durum zamanın, mekânın ve Anglosakson sisteminin yapısına tamamen aykırıdır. Sonuçta iş döner dolaşır Hazineye yüklenir ve acı reçete yeniden hâlihazırda refah seviyesi düşmüş olan kesime yüklenir.
Tam da bu noktada 2024 belediye seçimlerinin olması faiz-enflasyon-kur üçlemesindeki dengelenme sürecini daha da belirsiz hâle getirebilir çünkü seçim öncesi sabit gelirli çalışan ve emeklilerin enflasyon karşısında refah erimesinin sonucu yine Hazineden karşılanmaya çalışılır. Dikkat edilecek olursa iş her zaman dönüp dolaşıp Hazineye yüklenir; bu durum faiz dengelenme sürecinde bankalarla iletişimde de seçim öncesi halkın bir kısmının refahını koruma çabasında da dengesiz yükselen finansal varlıkların fiyatlarının normalleşmesi aşamasında da bu şekilde işler. Kısır döngü dediğimiz bu işleyiş aslında en başından beri çıkış yolundan kaynaklanmaktadır.
Faiz seviyesi ve geniş para tanımı ile ilgili iki yaklaşım vardır; birincisi borç alma talebi/kredi yaratma yolu ile piyasaya likidite sağlanması, diğeri ise mali/finansal açık yaratma yolu. Çıkış yolunda zaman-mekân şartları aslında mali açıklar üzerinden oluştuğundan faizin düşük kalması amaçlanmıştır ancak yapılan yanlış, özünde kredi alma talebiyle mali açığın birbirine geçmesi olmuştur. Dolayısıyla faizin düşüklüğü dengeli makro büyümeyi değil, mali açıkları tetiklemiş ve enflasyon da kontrolden çıkarak gelir adaletsizliğini daha da artırmıştır.
Nasreddin Hoca'nın fıkrası ile durumu özetlemek istersek; kazanın hep doğurduğuna inanıyorsun durumu aslında. Bakalım yeni ekonomi yönetiminden mali tarafla ilgili nasıl bir vergi düzenlemesi ve yol haritası ortaya çıkacak, zira mali çıpa konusu geçmişten bu yana hep konuşulan bir olguydu...
Dr. K. Dağhan Gökçe
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.
2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.