Dünya ekonomisi için başta petrol ve doğalgaz fiyatları olmak üzere enerji fiyatları oldukça önemlidir; zira günlük hayatımızda kullandığımız ürünlerin ya hammaddesidir ya da ara mamulüdür. Bu özelliğinden dolayı küresel enflasyon sepetlerinde kritik ağırlığa sahiptir ve hanehalklarının ekonomik koşullarını yakından ilgilendirir.
Bir diğer ağırlık ise temel gıdadır ve bu ürün grubu hanehalklarının günlük ihtiyacı olan besin kaynaklarını oluşturur; temel gıda dediğimizde akla başta buğday ve mısır olmak üzere ayçiçegi gibi emtialar gelir. Kısaca detayını vermeye çalıştığımız enerji ve temel gıda gruplarının ekonomilere ve enflasyona etkisi güncel finans sisteminde halihazırda ciddi maliyet riskleri barındırmaktaydı. Bu gerçeklik Rusya-Ukrayna savaşı öncesi tüm ekonomik ve finansal sistemi pandemi ve arz yollarında yaşanan aksaklıklar dolayısıyla tehdit etmekteydi.
Üstüne Ukrayna gibi kritik tarım ihracatçısı bir ülke ile Rusya gibi kritik enerji ihracatçısı bir ülkenin savaşı da etkilenince ABD’de ve Fed tarafında enflasyon canavarının alarm zilleri çalmaya başladı.
Bahsettiğimiz makro durumun yansımalarını hem Biden’ın ulusa seslenişinde hem hazine bakanın açıklamalarında hem de Fed Başkanı Powell'ın senato oturumlarında verdiği bakış açısında net olarak görebiliyoruz. Anlaşılıyor ki Fed’in 2008 krizi sonrası muazzam seviyeye çıkan bilanço genişlemesi ve aşırı gevşek faiz politikası enflasyon canavarına karşı sert şekilde devreye alınacak. Sert derken 25’er baz puanlık faiz artırımlarından bahsediyoruz fakat ardı ardına belirli bir seviyeye ulaşacak şekilde planlı...
Maalesef ki bu gerçeklik halihazırda pandemi yönlü arz ve talep dengesizliği yaşayan ülkeleri kurlar üzerinden vurmayı sürdürecek gibi görünüyor. Özellikle enerji ve tarım ürünleri ithalatçısı olanlar ve faiz-enflasyon dengesizliği yaşayan ülkeler. Bu durumun algılanmasında yaşanabilecek her gelişme bir yandan makro küçülme ve resesyon riski taşırken diğer yandan da enflasyon canavarının daha da azdırılmasına sebebiyet verebilecektir.
Dr. K. Dağhan Gökçe
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.
2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.