Kur denge yaklaşımı

31 Mart seçimleri sonrası piyasada belirsizliğin kalkması ve yeni ekonomi planı çerçevesinde kurun değer kazanacağı yönünde beklentiler hakim durumdaydı. Nisan ayı içerisinde faiz indirimi dillendirilmeye başlanmıştı, haziran ayı içinse oldukça yüksek olasılık görünüyordu zira sezonsal olarak global piyasalara paralel TL değer kazanım olasılığı da artmaktaydı. Yaz aylarında işlenmemiş gıda fiyatlarında oluşacak baskının rahatlaması ve turizm sezonuna girilmesi gibi temel sebepler yılın 3. çeyreği adına baz etkisinin de devreye girmesi ile kurda ve dolayısıyla makro dengelerde pozitif bir görünüme olanak sağlıyordu. Kurdaki stabilite hem faiz hem enflasyon hem de diğer ana makro dengelerdeki baş unsur olduğundan dolayı kurdaki gelişmeler resmi değiştirecek güce sahiptir. Dolayısıyla kısa ve orta vadedeki planlamalar kur dengesi üzerinden güncellemelere ihtiyaç duymaktadır. Cari açıktaki olumlu gelişmeler, büyümedeki dengelenme ve teknik küçülmeden çıkış süreci kurun 5.20-5.50 bölgesinde stabil hale gelmesinde önemli gelişmelerdir. Bu nedenle kurun işlem gördüğü bandın piyasa şartlarında oluşmaya ve oturmaya başlaması makro dengeler açısından azami önem taşımaktadır. Bu oluşan banda gelebilecek ataklar ve/veya dengeye oturma sürecine yapılacak öne çekme hamleleri stabilitenin sarsılmasına, sonuç olarak da kurun yeniden denge arayışına girmesine sebebiyet verecektir.
 
Bahsettiğimiz makro-finans çerçevesi altında nisana girilirken merkez bankası analitik bilançosunda yurtdışı piyasalar tarafından dikkat çekilmeye çalışılan net rezerv gelişmeleri ve kamu bankalarındaki kredi büyümesi ilişkisinin sonuçlarına odaklandığımızda kurda hareketlenmenin, ani zıplamaların, oynaklık seviyelerinin, yurtdışı (off-shore) TL piyasasında aşırı faiz hareketlerinin cereyan ettiğini görmekteyiz. Bu gelişmelerin sebep-sonuç ilişkisi ve gösterilen reaksiyonların doğurduğu yeni denge arayışında ise kurda çok farklı seviyelerin beklenti dâhiline girdiğini ve bu durumunda tüm yeni ekonomi planlarının akıbetini tehdit ettiğine şahit oluyoruz. Finansal piyasalarda ve özellikle gelişmekte olan bir ülke piyasasında spekülatif ataklara ve söylemlere açık hale gelinmesi kurdaki yeni denge arayışlarının yegane çıktısıdır. Bu durum serbest piyasanın kuralları altında öyle bir tabloya dönüşebilir ki, risk primi fiyatlamaları ile tüm maliyet ve büyüme döngüsü yüksek risk altına girebilir. Risk algısının yurtdışının yanı sıra yurt içi oyuncular tarafında da etkilenmeye başlanması kar topu dediğimiz tetiklemeyi beraberinde getirir ve bir anda bambaşka bir finansal ve ekonomik bir tablo bulabiliriz karşımızda. Bahsettiğimiz tipte kötümser bir senaryo altında atılacak en temel adımlar;
 
1- Büyümenin zamana yayılmasına izin vermek
2- Mali çıpa olarak adlandıracağımız kamu harcamalarının şeffaf ve takip edilebilir bir rakama bağlanması olacaktır.
 
1 ve 2 no’lu maddeler birbirlerine bağımlı hususlardır ve piyasa oyuncularına güven vermek adına elzemdir. Tabi bahsettiğimiz makro-finansal senaryonun yanı sıra iç ve dış politika herhangi bir risk fiyatlaması oluşmaması ve düşük büyüme-işsizliğin belirli bir süre sürdürülebilir olması temel adımların faydasını ve verimliliğini artıracaktır. Bütünsellik olgusu ekonomik başarının bir ayağıdır, tüm ekonomi ve piyasa aktörlerince kabul görmesi başarı olasılığını yükseltecektir.
 

Uzman Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe
Yatırım Danışmanlığı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.

 

2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri