Aman Dikkat Diyelim...

2017 yılına 3.53 seviyelerinde başlayan dolar/TL, faiz hamlesinin geç gelmesiyle kısa süre içerisinde ocak ayında 3.94’lere yükseldi. Bu sert hareketler sonrası TCMB’nin şahin duruşu geldi ve DXY dolar endeksinin gevşemeye başlamasıyla yıl ortasında 3.50-3.55 bölgesinde dengelenme sağlandı. Haziran sonrası EUR/USD’nin yükselişine devam etmesiyle ağustos ayında kur kısa süreli 3.40 altına kadar sarktı. Kurdaki bu gelişmelere paralel gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarına girişler risk iştahıyla birlikte devam edince, TL de konjonktür etkisiyle pozitif seyrini eylül ayına kadar korudu. Tüm bu olumlu gelişmelere karşın değişmeyen tek husus ters verim eğrisine sahip bir fiyatlamaydı. Kısa vadeli faizlerin uzun vadeli faizlerden yukarıda seyretmesi TL’nin riske açık durumunu hep korudu. Hedge fonların kredi temerrüt takası (CDS) korumalı TL pozitif pozisyonları TCMB’nin sunduğu gecelik takas (swap) faiziyle oldukça cazip durumdaydı. Cazip durum CDS primlerine de yansımış ve 5 yıllık CDS seviyeleri 160-170 Bps bölgesine kadar gerilemişti. Hatırlamak gerekirse 2013 Mayıs sonrası Fed aksiyonlarına yönelik gelişmekte olan ülke fiyatlamalarında Türkiye’nin CDS primi ortalamada 200-220 Bps seviyelerinde seyretmekteydi dolayısıyla 160’lı seviyeler görünen riskin oldukça düştüğüne işaret ediyordu.

Buraya kadar olan 2017 yılına ait kısa geçmişte kritik olan noktalar;
  • ? Hâlâ ters verim eğrisine sahip bir TL fiyatlama
  • ? Ortalamanın oldukça altında Türkiye CDS primi
  • ? DXY dolar endeksinin alım baskısında olması
2017 Kasım ayına geldiğimizde ise değişen ya da değişmekte olan noktalar;
  • ? DXY dolar endeksinin 93-93.50 bölgesi üzerinde seyrederek 95-96 seviyesine doğru olası teknik oluşum içerisinde olması ve
  • ? EUR/USD’nin 1.15 altına çekilme olasılığının artması
Eylül ve ekim aylarındaki gelişmelerde CDS primlerinin kısmi tepkiler verdiğini gördük. Ağırlıklı dolar/TL hareketi gelişmekte olan ülke para birimlerine paralel gelişti, TL sadece dönemsel olarak 25 Eylül IKBY referandumu öncesi-sonrası ve ABD vize krizinde negatif ayrıştı. Bu esnada en yüksek 190’lı seviyeleri gören CDS primi sonrasında 175-180 bölgesinde dengelendi.

Peki kasım ayına girerken, kur 3.90’lı seviyelere doğru giderken neden diğer gelişmekte olan ülkelerden ayrışmakta? Bu ayrışmayı bizler neden CDS priminde tam olarak göremiyoruz?

İlk soru için oldukça fazla cevaplar üretilebilir; iç-dış siyaset, jeo-politik gelişmeler, OHAL vb.

Ancak finansal piyasalar açısından kanımca net olan durum, ikinci sorudaki güncel kur seviyesiyle CDS primleri arasındaki ayrışmadır. Bu ayrışma o kadar önemli ki;

Yukarıda bahsettiğim TL pozitif girişlerde hedge fonların koruma amaçlı kullandığı bir türev enstrüman, dolayısıyla kurdaki zıplamalarda denge unsuru. Temmuzun ilk haftasında özellikle kurdaki 3.65 ataklarına CDS primleri küresel konjonktür gereği takas faizleri üzerinden olumlu tepki vermişti ancak güncel durumda faiz artırım beklentisi ve küresel oynaklık seviyelerinin diplerde olması TL’ye gelecek şokların ani ve sert olma olasılığını artırıyor.

Piyasadaki kısa vadeli faiz fiyatlaması %13 üzerini, Londra TL swap piyasası ise %13-13.50 bandını işaret ederken TCMB’nin piyasanın gerisinde kalma olasılığı CDS fiyatlamalarının tek yönlü dolar al-TL sat akışına döndürebilir. CDS’lerde 200 Bps geçilmesi ortalama olan 220 bölgesine atakları tetikleyebilir.

Bu durumun oluşması demek teknik olarak yeniden ilk etapta 3.94, devamında da 4.00-4.07 seviyelerinin hızlıca görülmesi anlamına gelebilir.

Aman dikkat diyelim… Kasım ayı ABD doları likiditesi açısından sıkıntılı geçecek görünüyor…
 

K. Dağhan GÖKÇE

Uzman Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe
Yatırım Danışmanlığı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.

 

2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri