Altın Fiyatları Üzerine

2016 Kasım’da Trump’ın seçilmesinden bu yana oldukça geniş bir bantta salınan dolar cinsi altın ons fiyatları bir yandan Japonya Merkez Bankası’nın yen hamleleri diğer yanda Fed ve ABD reel faizleri arasında gidip gelirken, denkleme ağustos ayından bu yana Kuzey Kore endişesi gibi jeo-politik bir parametre daha eklendi. Küresel fiyatlamada altın, konjonktürel olarak emtia özelliği ile reflasyon ve dolayısıyla Çin özelinde varlık gösterirken zaman zaman da riskten kaçış anlamında oluşan genel risklere karşı talep görmekte. Yanı sıra sezonsal olarak da fiziksel talep bağlamında dalgalanmakta. Tüm bu dönemsel ve/veya sezonsal fiyatlamalara karşın olabildiğince sizlerle güncel dolar cinsi fiyatlama algısını paylaşmaya, buna istinaden de portföylerde bulunması gerekli ağırlığı aktarmaya çalışıyoruz. 2017 yılının son çeyreğine gireceğimiz şu günlerde ise önümüzdeki dönemde neler olabileceğini Kuzey Kore gibi problemlerin yanı sıra genel dolar fiyatlaması ve endeksi özelinde irdelemeye devam edelim.

Öncelikle DXY dolar endeksi fiyatlaması altının genel fiyat seyri açısından önemli. Doların küresel gücü ABD nominal ve reel faizlerini yakından ilgilendirdiğinden altın fiyatının da beklenen getirisini direkt olarak etkilemekte. Bu noktada ABD’de Cumhuriyetçi bir başkan seçildiğinden ve seçilmesi sonrası geçen dönemde belirsizlikleri beraberinde getirdiğinden dolar endeksindeki güç kaybı altın fiyatlarına orta-uzun vadede temel sağlıyor diyebiliriz. Trump öncesi Cumhuriyetçi dönemler olan Bush ve Reagan dönemlerine de baktığımızda, Trump’ın korumacı önlemlere başvurabilecek yapıda olması ABD Doları’nın küresel gücünü belirliyor. Bölgesel ekonomik antlaşması olan NAFTA’yı sonlandırmayı düşünmesi bir yanda, ABD’ye yurt dışında tutulan dolarları çekmek amaçlı vergi indirimleri getirmek istemesi diğer yanda, demir-çelik sektörü başta olmak üzere Çin üzerinde korumacı önlemler düşünmesi DXY dolar endeksini, dolayısıyla da küresel altın fiyatlarını belirlemede en temel sebeplerden. Teknik açıdan baktığımızda DXY dolar endeksinin düşüşünün 88.50 seviyelerine kadar gidebileceğini, bu varsayımın da ancak ve ancak 98 üstüne atılabilirse dolar lehine dönebileceğini de belirtelim.

Altın fiyatları ile Japon Yeni arasında ilişki kurulması küresel piyasalarda bir diğer sık başvurulan yöntemlerden. Altın fiyatları ile ilgili olumsuz yaklaşımların arkasında Japonya Merkez Bankası temelinde oluşturulan politikaların rahatlığı var diyebiliriz. 2017 senesiyle birlikte bu hesaplara bir de Çin Yuanı’nın (CNY) değerlemesi eklendi. Euro fiyatlaması da işin içinde her zaman olduğundan dolayı altın hikâyesinin arkasında makro dengeler anlamında Euro bölgesi-Japonya ve Çin üçlemesi bulunmakta. Güncel durumdaki Kuzey Kore hikâyesini de akut bir olay gibi algılamak yerine bahsettiğim şekilde denklem içine alırsak altının ağırlığının pozitife döndüğü çıkarımını yapabiliriz diye düşünüyorum.

Bahsettiğim denklem ve varsayımlar altında orta-uzun vadeli olarak altın/dolar cinsi ons fiyatlarına baktığımızda ise ilk dikkat çeken nokta kırıldı olarak görülen $1290 seviyeleri. Burası teknik anlamda oldukça önemli. Bu bölgeyi geçersiz sayabilmemiz için $1270 altına sarkma görmemiz gerekli, zaten bu da yukarıda bahsettiğim küresel dolar endeks fiyatlamasının dolar lehine döndüğünü gösteriyor olacak. Yukarı tarafta ise $1375 bölgesi başta olmak üzere, ana hedef olabilecek $1400-$1433 bölgesi bulunmakta. Dolar endeksinin ve ABD faizlerinin seyri biraz daha netleştiğinde altının yukarı potansiyelini tekrardan yazacağım. Şimdilik yukarıdaki ve aşağıdaki ana bölgeleri takip etmeye devam ediyoruz. Şahsi görüşüm ise 2018 ilk ayları $1400’lü seviyeleri görebileceğimiz yerler olmaya aday gibi…
 
K. Dağhan GÖKÇE

Uzman Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe
Yatırım Danışmanlığı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.

 

2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri