ABD-Çin Arasındaki Rekabetin Dünyaya Etkisi

ABD ve Çin arasındaki ticaret, kur, teknoloji gelişmeleri tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor; zira dünyanın iki büyük ekonomisi kalabalık nüfusuyla ve askeri gücü ile tüm global makro dinamikleri değiştirebilecek nitelikte. Doğu-Batı ekseni olarak düşündüğümüzde de keza aynı görüntü ortaya çıkıyor; tüketim ve üretim-ihracat odaklı makro dengelenme süreçleri etki alanı olan tüm Avrupa, Asya ve Avustralya ekonomilerinde arz-talep dengelerini, faiz-kur-enflasyon dinamiklerini, halkın alım gücünü ve beraberinde sosyal devinimleri etkiliyor.
 
Altın ise hem tarihsel varlık koruma aracı olmasından hem de Altın standardıyla kontrol edilebilen parasal değerin yerini ABD Doları’na bırakmasından ötürü stratejik önemini koruyor. Piyasadaki spot fiyatlamasına baktığımızda ise Altın’ın egemen güçlerin parasal değerlerine güçleri oranında odaklı olması, globalde ağırlıklı ABD Doları üzerinden fiyatlanan ons Altın’ın; Çin Yuanı, İsviçre Frangı, Japon Yeni, İngiliz sterlini, Avustralya Doları ile de ilişkili olmasına olanak sağlıyor.
 
2015-2016 sonrası dönemde Çin üzerinde yoğunlaşan rezerv para baskısı Altın fiyatlarının Yuan üzerinde takip edilmesini elzem kılıyor. Aynı dönemde yükselen bölgesel güçlerin de (Rusya, Hindistan gibi) Merkez Bankaları rezervlerini arttırması aynı mantık içerisinde değerlendirilmeli. Makro-ekonomik anlamda ise bütçe ve cari açıkların yerel para cinsinden değerinin korunması ABD Doları egemen gücüne karşı olmasının yanı sıra yerel para cinsinden Altın fiyatlarına da bakılmasını gerektiriyor.
 
Bu bağlamda temel belirsizlik ve çekişme unsuru olan ABD-Çin gelişmeleri Altın fiyatlarının hem ABD Doları cinsi ons üzerinden hem de Çin Yuan'ının hareketlerine paralel ele almamız gerekli.

Haziran-Temmuz ayları içerisinde Fed-Trump faiz indirim çekişmesine yönelik faiz indirim beklentisiyle $1350-$1380 bölgesini geçen Altın ons fiyatları akabinde FED tarafındaki bekle-gör duruşuyla yavaşlamış, momentum kaybetmiş ve Temmuz ayını $1400 seviyelerinde kapatmıştı. Ağustos ayı başında ise ABD-Çin tarifelerinin arttırılması ve aralarındaki iletişimin negatife dönmesiyle $1400 seviyelerinden yeniden momentum kazanarak $1555 seviyelerini görmüştü. Bu noktada kritik bir seviye olan Çin Yuanı'nın değerini ise 6.90 bölgesi olarak not etmek de fayda var. ABD 2020 Kasım seçimlerine giden yolda ABD-Çin çekişmesi Trump'ın tarzı gereği bir ileri bir geri şeklinde ağırlık kazanacak görünüyor ancak hamlelerin pozitif ya da negatif yönde nasıl/ne şekilde atılacağı ise belirsiz. Fiyatlamalar tarafında ise belirli olan Fed faiz indirimlerine devam edeceği ancak piyasanın beklediği şekilde agresif indirimlerle değil. Bu gerçeklik de Altın fiyatlarında aşırı çizilen yukarı hedeflere daha dengeli yaklaşılması gerektiğini gösteriyor kanımca. Ayrıca Çin Yuanı’nın 6.90 kritik eşiğinin ne kadar üstüne gitmesine izin verileceği, Çin Merkez Bankasının faiz ve rezerv politikalarının yanı sıra cari açık ve bütçe gelişmelerine de bağlı.
 
Temel ve teknik yaklaşımı özetlemek gerekirse;

Altın fiyatlarına yaz ayları içinde verdiğimiz yeni $1350-$1500 bandını Eylül ayı içerisinde $1400-$1600 olarak güncelliyoruz.

FED'in faiz indirim patikasına Eylül ayında mı yoksa Aralık ayında mı başlayacağına göre kısa-orta vadeli Altın fiyatlamalarının teknik düzeltme seviyelerini takip ediyoruz. ($1460-$1475 / $1420-$1435)

Çin Yuanı'nın 6.90-7 arası bölgede yeniden fiyatlanması durumunda, Fed sabit kaldığı sürece $1400-$1450 bölgesini işaret edeceğini hesaplıyoruz.

Önümüzdeki 6 ay boyunca $1586-$1600 bölgesini maksimum seviyeler olarak değerlendiriyoruz.

ABD-Çin gelişmeleri yeniden kısa süreli iyileşme dönemine girecekse, Brexit'in 3 ay daha ertelenmesi olasılığıyla Fed'in Aralık ve/veya Ocak 2020'yi bekleyeceğini tahmin ediyoruz.

K. Dağhan Gökçe

Uzman Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe
Yatırım Danışmanlığı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.

 

2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri