Ekonomiye dair enflasyon gelişmeleri iki yönlü takip edilir; birincisi maliyet yani üretici enflasyonu, diğeri ise tüketici yani manşet enflasyon. Üretici enflasyonu ekonomi içerisindeki malların ve hizmetlerin girdi yönlü maliyetlerini takip eder, dolayısıyla ithal girdi ağırlıklı bir ekonomide kur önemli bir belirleyicidir. Tüketici enflasyonu ise ithal girdiler üzerinden gelen kur şokunun tedarik zinciri üzerinden akışının nihai yani son tüketiciye iletilmesiyle oluşur. Tedarik zincirinde fiyat akışı oluşurken hem stok seviyeleri hem genel makro-ekonomik durum yani kâr marjları hem de tüketicinin talep dengesi göz önünde bulundurulur. Kur şoku kısa süreli oluştuğunda hızlıca tedarik zincirinin üretici tarafında absorbe edilir ve eldeki stoklar çevrilerek fiyat gelişmeleri tüketiciye yansıtılmaz. Ancak kur şoku yavaş yavaş sürekli ve normal hâle gelmeye başlarsa başta üretici fiyatları olmak üzere tedarik zincir üzerindeki tüm fiyatlamalar etkilenir ve enflasyon dediğimiz genel olgu kontrolden çıkmaya başlar.
2018 sonrası dönemde Türkiye'de yaşanan kur şoklarına ve fiyat gelişmelerine baktığımızda da enflasyon tanımlarının bire bir yansıması olacak şekilde fiyat mekanizması oluştuğunu görebiliyoruz. Tam da bu nokta iki olgu çok önemli; birincisi kurdaki şokların normalleşme süresi ve geçişkenliği ikincisi ise üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında oluşan farkın yani makasın açılması. Bahsettiğimiz iki olgu altındaki gelişmeler Ağustos 2018'den bu yana Türkiye'deki tüm fiyatlama davranışlarını ciddi risk altında bırakmış görünüyor. Ağustos 2018 sonrası yaşanan kur şokuna TCMB Eylül 2018 itibarıyla sert bir faiz artışıyla karşılık vermiş ve kur 2019 yaz aylarına kadar oldukça normal seviyelere gelerek fiyatlama davranışlarının kontrol altına alınabilmesini sağlamıştı. Bu sayede üretici ve tüketici fiyatları arasında oluşan 25 baz puan fark, iki enflasyon tipinin birbirine yakınsaması sonrası normal seyrine dönmüştü.
2021 yılına geldiğimizde ise yine üretici ve tüketici enflasyon makası açısından benzer durumdayız ancak bu sefer daha da riskli olan hem pandemi döneminin ekonomi üzerindeki etkisi hem de enerji fiyatlarının yurt dışı kaynaklı olarak yüksek seyretmesi. Yani hangi taraftan baksanız oldukça sıkıntılı bir durum ve daha da vahimi bu kadar sıkıntılı bir dönemde bir faiz artışının yol açabileceği içinden çıkılamaz bir durum. Buna karşılık da aslında tek bir alternatif kalıyor, o da yüksek enflasyonun olduğu bir ortamda potansiyel makro büyüme hızını daha da yukarıya çekebilmek ve enflasyonun dengesiz, ayrıştırıcı, ezici özelliğini bir nebze de olsa azaltabilmek.
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.
2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.