Doğal Afetlerde Vergi Kolaylıkları

Ülkemiz ne yazık ki orman yangınları ve sel felaketleri nedeniyle çok ciddi kayıplara uğradı. Bu felaketler karşısında insanlarımız maddi ve manevi kayıplar yaşadı. Maddi kayıp yaşayan vergi mükellefleri için vergi kanunlarımızda bir dizi kolaylaştırıcı hükümler yer almaktadır. Bu kolaylaştırıcı hükümlerden yararlanmak suretiyle mükellefler içine düştükleri zor durumu bir nebze hafifletebilirler.

Doğal afet durumlarında mükelleflerle sağlanan kolaylıklar bütün vergileri ilgilendirdiği için Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Doğal afetlere maruz kalan mükelleflerin kullanabilecekleri kanuni kolaylıklar aşağıdaki gibi açıklanabilir.

Mücbir sebep

Doğal afet nedeniyle zor duruma düşen mükellefler kanuni yükümlüklerini kendi ellerinde olmayan sebeplerle yerine getirememektedirler. Mücbir sebep zor durum hâlidir. Zor durum hâli kanunda mücbir sebep olarak açıklanmıştır. Kanunda önce mücbir sebep hâli tanımlanmış, hemen akabinde bu duruma düşen mükelleflere verilen haklar açıklanmıştır.

Bu silsile içinde ilk olarak Vergi Usul Kanunu’nun 13’üncü maddesinde mücbir sebep konusu düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre mücbir sebep hâllerinden biri mükellefin vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetlere maruz kalması şeklinde tanımlanmıştır. Bu tür doğal afetlere maruz kalan mükelleflerin kanuni görevlerini yapamayacakları kabul edilmektedir.

Doğal afetlerle karşılaşan mükelleflere kanun birtakım haklar vermektedir. Verilen haklar aynı kanunun Mücbir Sebeplerle Gecikme başlıklı 15’inci maddesinde açıklanmıştır. Mükellefin doğal afete maruz kalması hâlinde afet süresince vergi kanunlarındaki süreler işlemeyecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığı, mücbir sebep sayılan hâller nedeniyle; bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hâli ilan etmeye ve bu sürede vergi ödevlerinden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkili olacaktır. Bu yetki vergi türleri ve iş yerleri itibarıyla beyannamelerin toplulaştırılması, yeni beyanname verme süreleri belirlenmesi ve beyanname verme zorunluluğunun kaldırılması şeklinde de kullanılabilecektir.

Vergi terkini

Mükelleflere sağlanan diğer bir hak vergi ve cezalarının silinmesidir. Silinme ve terkin aynı manaya gelen kelimelerdir. Vergi Usul Kanunu’nun Verginin Terkini başlıklı 115’inci maddesinde mükelleflerin vergi ve ceza borçlarının silinmesi düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzır hayvan ve haşerat istilası ve bunlara benzer afetler yüzünden varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükellefler bu haktan yararlanabilecektir. Terkinin kapsamına bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları girecektir. Silinecek tutarını zararla mütenasip olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı belirleyecektir. Bakanlıkça yapılan değerlendirme sonucu doğal afetlere maruz kalan mükelleflerin borçları kısmen veya tamamen terkin olunacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı terkin yetkisini merkezden kullanabileceği gibi mahalline devredebilecektir. Zararın derecesi ve ilgili bulunduğu gelir kaynağı mahalli idare heyetlerin yaptıracağı tahkikat üzerine tespit edilecektir.

Yukarıdaki düzenlemelere göre doğal afetlerle karşılaşan mükelleflere kanuni iki hak verilmektedir. İlk olarak içine düştükleri zor durum hâli mücbir sebep olarak tanımlanmıştır. Zor duruma düşen mükelleflerin kanuni yükümlükleri yerine getirmeleri bu hâl devam ettiği sürece ertelenecektir. İkinci olarak bu mükelleflerin vergi borçları ve cezaları uğradıkları zararla orantılı olmak üzere kısmen veya tamamen silinecektir.

Mücbir sebep ve vergi terkini konusunda yetkili olan kamu idaresi Hazine ve Maliye Bakanlığı’dır. Bakanlık bu yetkisini kullanarak doğal afet alanlarını ve mükelleflere sağlanacak kolaylıkları açıklayacaktır. Mükelleflerin açıklamaları takip etmeleri ve belirlenecek usul ve esaslar dahilinde faydalanmaları yerinde olacaktır.

                                                                                                                                                                                                                                                                                                          Dr. Hüseyin Işık

Uzman Hakkında

Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Işık
Vergi

1968 yılında İzmir Menemen’de doğan Hüseyin Işık, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nü bitirdi. Colorado Üniversitesi’nde ekonomi dalında yüksek lisans derecesi aldı.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mali Hukuk Ana Bilim Dalı’nda “Çok Uluslu Şirketlerde Örtülü Kazanç ve Örtülü Sermaye” konulu tez ile doktor unvanını elde etti. Bu tez 2005 yılında aynı başlıkla Maliye Bakanlığı Yayınları arasındaki yerini aldı. “Uluslararası Vergilendirme” başlıklı kitabı 2014 yılında yayımlandı. Yıldız Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde Kamu Maliyesi, Para Teorisi ve Para Politikası dersleri, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Vergi Hukuku dersleri verdi.

Meslek yaşamına Maliye Müfettiş Yardımcısı olarak 1989 yılında Maliye Teftiş Kurulu’nda başlayan Işık, Maliye Müfettişliği, Maliye Başmüfettişliği, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcılığı ile Türkiye OECD (Paris) Daimi Temsilciliği Maliye Müşavirliği görevlerinde bulundu. 2017 Temmuz ayından itibaren İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tam zamanlı öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı.

Uluslararası vergi hukuku, uluslararası vergi sistemindeki değişimlerin Türk vergi sistemine etkileri ve Türkiye’nin uyumu ile dijital ekonominin vergilendirilmesi alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.
Evli ve iki çocuk babası olan Işık; iyi derece İngilizce, orta derece Fransızca biliyor.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri