2019 yılı ABD Merkez Bankası Fed ve ABD Hazinesi

2019 yılına başlarken ABD Merkez Bankası Fed'den ekonominin çok iyiye gittiğine dair mesajlar ve açıklamalar geliyordu. Bu gelişmelere istinaden de Fed'den 2019 yılı boyunca üç faiz artırımı daha beklenmekteydi. 2019 yılının Ocak ayında küresel piyasalardaki durum tam da böyleydi ve diğer yandan ABD-Çin ticaret görüşmelerinin çok iyi gittiğine dair detaylar da ABD Başkanı Trump tarafından hemen hemen birkaç günde bir paylaşılıyordu. Finansal piyasalar bu görüntü altında varlık fiyatlamalarında hazırlık yapmakta, pozisyon almaktaydı; zira ABD Başkanı’nın ve Fed Başkanı’nın verdiği bilgiler ABD ekonomisinde sağlıklı büyümenin faizlerle birlikte sürdüğünü gösteriyordu. Öte yandan Fed 2008 krizi sonrasında devasa boyutlara ulaşan bilançosunu da azaltmayı ve piyasalarda normalleşmeyi hedefliyordu. 2008 yılında 800 milyar dolar seviyelerinde olan Fed bilançosu, 2017-2018 yıllarında 4,5 trilyon dolar seviyesine ulaşarak beş kattan fazla büyümüştü. Artık ABD ekonomisinin parasal desteğe ihtiyacı kalmamış görünüyordu; dolayısıyla faizlerin de uzun vadeli büyümeye ve normalleşmeye uygun olarak yeniden %3-%3,5 seviyelerine yönelik adımlara hazırlanılmaktaydı. Ancak tam da bu noktada tek bir kritik problem vardı, o da aslında ABD siyasi otoritesini ve küresel düzeni yakından ilgilendiren ABD Hazinesi’nin bütçe açıkları...
 
ABD Başkanı Trump'ın sürekli Fed'e çıkışmasının ve ABD dış politikasının egemen güç olarak tesisinin devamının yegâne unsuru ABD Hazinesi’nin dolayısıyla ABD savunma ve yaptırım gücünün finanse edilebilmesiydi; bu gerçeklik faizlerin düşük seviyede tutulması adına ABD milli çıkarları açısından elzemdi. Fed 2019 yılının Ocak ayında bu duruma çözüm ararken, Şubat ayında ilk milli çıkarlara dönüş sinyalleri geldi ve Fed üyeleri içerisinde bir anda üç faiz artırımdan faizlerde "bekle-gör"e dönülebileceğine dair sesler yükselmeye başladı. Bu sinyal sonrası 2019 yaz aylarına doğru ABD-Çin Ticaret Antlaşması imzalandı imzalanacak derken ABD-Çin arasındaki görüş ayrılıkları su yüzüne çıkmaya başladı ve bu sefer de Fed üyelerinden küresel büyümede "belirsizlik" ve "sistemik risk" olasılıkları işaret edilerek Fed'in faiz indirmesi olasılığı konuşulmaya başlandı. Aslında dünya üzerindeki tüm fiyatlamaları etkileyecek bu etkileşim-değişim, ABD iç siyasetindeki güç dengelerinin finansal fiyatlamalara yansımasından çok da farklı bir durum değil; zira 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan ABD Doları’nın rezerv para birimi statüsü, ABD otoritesinin yönlendirmesi sonucu ABD milli çıkarlarına doğru evrilmek durumunda.
 
2019 yılının 3. çeyreğine girdiğimizde ise piyasadaki dönüşüm, sene başında üç faiz artırımından üst üste üç kez faiz indirimine doğru dönmüştü fakat küresel piyasa oyuncuları bu şeffaf değişimi görmekteydi; dolayısıyla da faiz indirimlerine bir süreliğine de olsa ara vermek küresel para sisteminin akıbeti, güvenilirliği açılarından önemliydi. Öyle de oldu; lakin 2019 yılının 4. çeyreğinde ABD Hazinesi’nin temel fonlama ve açık problemi yeniden ABD piyasa yapıcı bankaları arasında baş gösterdi. ABD Hazinesi’nin giderek açıklarını büyütmesi, gelir-gider dengesinin harcama lehine aşırı bozulması ABD para piyasalarında likidite sıkışıklığına sebep olmaya başladı, üç kez üst üste faiz indirimi yapılmasına ve finansal koşulların gevşek bırakılmasına rağmen...
 
Tam bu noktada Fed bilançosu 4,5 trilyon dolar tepe seviyelerinden 3,8 trilyon dolar seviyelerine gerilemişti; ancak temel ABD Hazinesi’ni, Hazine kâğıtlarını, açıklarını fonlamak pek tabii ki ABD Merkez Bankası’nın işiydi ve ABD'deki piyasa yapıcı bankalar üzerinden Fed'in fonlama ve likidite operasyonlarına derhâl başlayarak bilançosunu yeniden büyütmeye doğru yönlendirmesi gerekliydi. Öyle de oldu ve Fed'in 2019 yılı başında "ABD ekonomisi artık normalleşiyor" sözleri, aslında "Fed, ABD milli çıkarları ve küresel finans piyasasının akıbeti adına her şartta parasal desteği sağlayacaktır"a dönüştü.
 
İşin özüne, geçmişine baktığımızda zaten Fed'in görevi buydu, merkez bankası olarak milli çıkarlara uygun olmak durumundaydı, kurgusal hata Fed'in bu misyonunun tüm küresel piyasaları etkilemesi; ekonomisinden siyasetine, jeo-politiğinden dış politikasına... 2020 yılı için görünen de Fed'in 2019 yılında yapmaya çalıştığından çok da farklı olamaz; çünkü ABD egemen gücünün ve dolayısıyla ABD Hazinesi’nin ulaşmaya çalıştığı noktalar, bölgeler giderek daha maliyetli hâle geliyor. Bu durum da ABD dışı ekonomik bölgelerin ABD Doları cinsi borçlanma, fiyatlama gibi süreçlerinde kısmen de olsa destekleyici, dengeleyici bir hakikat...
 

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe

Uzman Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi K. Dağhan Gökçe
Yatırım Danışmanlığı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesi, ABD California Eyalet Üniversitesi ve UC Berkeley ortak programından işletme-iş idaresi alanında yüksek lisans, yine Boğaziçi Üniversitesi’nden ekonomi ve finans alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Gökçe, İstanbul Üniversitesi'nde finans doktora çalışmalarını 2016 yılında tamamlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde matematik finans dersleri veren K. Dağhan Gökçe, Nisan 2021’den bu yana Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bununla birlikte makro-ekonomi alanında global piyasaları günlük olarak İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca takip etmekte, global emtia piyasaları, hisse senetleri, vadeli ve türev piyasalar ile ilgili günlük yorumlarda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde risk yönetimi ve KOBİ danışmanlığı üzerine de çalışmalarda bulunmaktadır. Uzmanlık alanı politik-ekonomi, finansal yatırım ürünleri ve KOBİ risk danışmanlığıdır.

 

2002 yılında California İş Geliştirme Merkezi’nde Pazarlama Müdür Yardımcılığıyla başladığı kariyerine Fiat Auto’da Yedek Parça Ürünleri Pazarlama ve Satış Yöneticisi, makro ekonomi ve bölgesel gelişim alanlarında 23. Dönem TBMM Milletvekili Danışmanlığı, Hisar Şirketler Grubu’nda Finansal Yönetim, Forextraview dergisinde köşe yazarlığı, Turkey Tribune web sitesinde köşe yazarlığı ve yazarlık, Halkbank SMES Yatırım Danışmanlığı, Risk Turk’te Eğitim Danışmanlığı, Saxo Bank’ta Makro Ekonomist, Boğaziçi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaparak devam etmiştir. K. Dağhan Gökçe; Hisar Ev Aletleri ve Polathan Dayanıklı Tüketim şirketlerinde finans ve planlama sorumlusu, Turkey Tribune web sitesinde makro global ekonomi ve Merkez Bankası faaliyetleri ile ilgili köşe yazarıdır.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri