Asgari ücret, bir ülkedeki çalışanlara ödenebilecek en düşük maaş seviyesini ifade eder ve politika yapıcılar tarafından belirlenir. Asgari ücrette yapılan artışlar, toplumdaki bireylerin gelir seviyesini yükselttiği için sosyal ve ekonomik açıdan önemlidir. Ancak, bu artışların enflasyon üzerinde doğrudan ve dolaylı etkileri bulunur. Ülkemizde çalışanların yaklaşık yarısı asgari ücret kazanmaktadır. Bu nedenle asgari ücret artış oranları toplumda oldukça belirleyici bir role sahiptir.
Asgari ücret artışı öncelikle tüketim harcamalarının genelinde artışa sebep olur. Asgari ücret artışı, özellikle düşük gelirli bireylerin harcanabilir gelirini artırır. Bu durum, tüketim talebinin yükselmesine yol açabilir. Talep artışı, mal ve hizmet fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturarak enflasyonu tetikleyebilir. İkinci olarak, asgari ücret artışı üretim maliyetlerinin yükselmesine yol açar. Özellikle emek yoğun sektörlerde işçilik giderlerinin artması sonucu işletmeler, artan çalışan maliyetlerini dengelemek için fiyatlarını yükseltebilir. Hizmetlerle ilgili sektörlerde bu etki çok daha belirgin olabilir. Bu durumda maliyet enflasyonu ortaya çıkabilir. Ayrıca asgari ücret artışı, tüketici ve üretici beklentilerini belirler. Beklentilerdeki değişim enflasyonu direk olarak etkileyecektir. Tüketiciler, gelecekte fiyatların artacağına inanarak şimdiden daha fazla harcama yapabilir. Aynı zamanda üreticiler, ilerideki maliyet artışlarına karşı fiyatlarını önceden yükseltebilir. Asgari ücret artışlarının para arzı ve likidite üzerindeki etkileri de unutulmamalıdır. Artan likidite tüketim talebini artıracak şekilde etki yaratıyorsa bu durum talep enflasyonuna neden olabilir. İlaveten, asgari ücret artışı ülkenin ithalat ve ihracatını etkileyerek dış ticaret dengesini de etkiler. Dış ticaret dengesi de döviz kurları üzerinde belirleyici rol oynayabilir.
Bununla beraber, asgari ücret artışları işletmelerde üretkenlik artışına sebep olabilir. Artan maliyetlerin baskısıyla işletmeler, çalışanların verimliliğini artıracak yatırımlara yönelebilir. İş verimliliğindeki bu artış maliyetlerin dengelenmesine yardımcı olarak, fiyat baskılarını hafifletebilir. Sonuç olarak asgari ücret artışlarının enflasyon oranı üzerindeki etkisi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Talep ve maliyet baskıları enflasyonu artırırken, üretkenlik artışı gibi faktörler enflasyon üzerindeki baskıyı sınırlayabilir. Politika yapıcılar, asgari ücret artışı kararlarını alırken tüm bu olası etkileri dikkatlice analiz ederek ülkenin genel ekonomik hedefleriyle uyumlu oranlar belirlemelidir. Aksi halde çok kısa vadede refah artışı olarak hissedilen durum hemen sonrasında enflasyonun büyük bir probleme dönüşmesine ve ekonominin durağanlaşmasına neden olabilir.
Prof. Dr. H. Gaye Gencer
30.12.2024
Akademik görevine 1997 yılında Yeditepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak başlayan Prof. Dr. Hatice Gaye Gencer, 2002 yılında yardımcı doçent olarak atanmış ve 2017 yılına dek bu pozisyonda görev yapmıştır. 2017-2022 yılları arasında doçent olarak hizmet verdikten sonra, 2022 yılında profesörlük unvanını almış ve hâlen aynı bölümde profesör olarak akademik çalışmalarına devam etmektedir. Ayrıca, 2013 yılından itibaren yarı zamanlı olarak University of Ludwigshafen am Rhein'de öğretim görevlisi olarak dersler vermektedir.
Verdiği dersler:
İşletme Finansmanı
Şirket Finansmanı
Finansal Yönetim
Finansal Muhasebe
Maliyet Muhasebesi
Yönetim Muhasebesi
Finansal Piyasalar ve Kurumlar
Uluslararası Finans
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi
Kurumsal Finansman Teorisi
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.