1.Giriş
Finansal tabloların hazırlanmasında; varlık, borç, gelir-gider hesaplarının parasal tutarlarının gerçeğe uygun sunumu için doğru seçilmiş ölçümleme (değerleme) ölçütlerinin kullanılması gerekir. Ölçümleme; muhasebe standartlarında, ‘’bir işletmenin finansal tablolarındaki varlık, borç, gelir ve giderlerini tahakkuk ettireceği ve gösterebileceği parasal tutarların belirlenmesi işlemi’’ olarak tanımlanmıştır. Muhasebe literatüründe ve muhasebe standartlarında değerleme kavramı yerine ölçümleme kavramı kullanımı yaygınlaşmıştır. Muhasebe literatüründe, değer takdiri amacı güdüldüğünde ‘’değerleme’’, finansal raporlarda gösterilecek parasal tutarının belirlenmesi amacıyla yapıldığında ise “ölçümleme’’ terimi tercih edilmektedir.
2. TFRS 13-Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü Standardının Amacı ve Kapsamı
Finansal raporlama standartlarında gerçeğe uygun değer ölçütünün kullanımı birçok durumda zorunlu kılınmış veya izin verilmiş ve bu konuda açıklayıcı notlarda bilgi verilmesi istenmiştir. Örneğin, finansal yatırımlar, yatırım amaçlı gayrimenkuller, canlı varlıklar, satış amaçlı elde tutulan duran varlıklar, finansal borçlar, işletmenin kendi ihraç ettiği öz kaynağa dayalı finansal araçların vb. gibi kalemlerin, gerçeğe uygun değerle ölçülmesi ya zorunlu olarak istenmiş ya da izin verilmiştir.
Finansal raporlama standartlarının hazırlanması ve yayımlanması yıllara yayıldığından ve her bir standardın yayımlanma tarihi farklı olduğundan, bu standartların gelişimi uzun yıllar sürmüştür. Bunun sonucu olarak gerçeğe uygun değerin ölçümüne ilişkin esasların açıklamalarında zaman zaman farklılıklar ortaya çıkmış ve gerçeğe uygun değerin ölçüm ve açıklama amacı açık olarak belirtilmemiştir. Bazı standartlarda gerçeğe uygun değer ölçütünün ölçümü ve açıklama bilgileriyle ilgili ayrıntıda bilgi verilirken, bazılarında yeterli bilgi verilmemiştir. Bu tutarsızlıklar, uygulamada çeşitliliğe neden olmuş ve karşılaştırılabilirliği engellemiştir. Ayrıca bu karışıklık, muhasebe literatüründe de gerçeğe uygun değer kavramını bugüne kadar en çok tartışılan kavramlardan birisi hâline getirmiştir.
IFRS 13 bu karmaşayı farklı yorumlamayı ortadan kaldırmak ve gerçeğe uygun değer ölçütüne ilişkin ölçüm esaslarını bir arada toplamak için hazırlanmıştır. IFRS 13 standardının bir özelliği de uygulamada FASB ve IAS arasındaki farklılıkları gidermesi ve ortak bir proje sonucu oluşmasıdır. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) ve ABD’de ulusal standart belirleyici olan Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB), 2006 yılında genel kabul görmüş yüksek kaliteli küresel muhasebe standartlarını yaratmak amacıyla söz konusu Kurulların çabalarına temel oluşturan bir mutabakat anlaşması yayımlamışlardır. Mutabakat anlaşması ve Kurulların bu amacı yerine getirmesine yönelik taahhüttü ile tutarlı olarak, IFRS 13; gerçeğe uygun değerin ölçülmesine ve gerçeğe uygun değerin ölçümü hakkındaki bilgilerin açıklanması için çalışmalar yapılmıştır. IFRS 13, bu çalışmaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır (IFRS 13, N7). Bu standart hükümlerinin uygulamaya başlanması ile dünyada bu konudaki uygulamalarda yaşanan farklılıkların büyük ölçüde ortadan kalkması beklenmektedir.
3. Gerçeğe Uygun Değer’in Tanımı ve Ölçümü
Muhasebe standartlarında da gerçeğe uygun değer tanımı birçok standartta yapılmıştır. IFRS 13’ten önce, genellikle muhtelif standartlarda yapılan tanımda gerçeğe uygun değer; ‘’Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutar’’ şeklinde tanımlanmış idi. Bu tanımı aşağıda örnek olarak verilen birçok standartta görmek mümkündür.
Bu tanımda diğer tanımdan farklı olarak öz kaynağa dayalı bir finansal aracın el değiştirmesi durumu da tanıma dâhil edilmişti.
IFRS (TFRS) 13 standardının 9.maddesinde gerçeğe uygun değer aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: ‘’Gerçeğe uygun değer; piyasadaki katılımcılar arasında ölçüm tarihinde olağan bir işlemde, bir varlığın satışından elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyattır.’’ Aslında her iki tanımda yer alan öz, benzer olmakla beraber yeni tanım konuya daha çok açıklık getirmiş ve gerçeğe uygun değerin çıkış değeri olduğunu belirtmiştir.
- Aktif bir piyasa vardır.
- Piyasada alıcı ve satıcılar (piyasa katılımcıları), piyasada oluşan fiyattan işlem yapmaktadır. Piyasa katılımcıları makul ölçüde bilgiye sahiptir.
- Gerçeğe uygun değerin ölçümünde, varlık ve borçlar cari piyasa koşullarına göre fiyatlandırılmakta ve riske ilişkin varsayımlarda dâhil olmak üzere piyasa katılımcılarının varsayımları kullanılmaktadır.
- Varlıkların elden çıkarılmasında alınacak tutar ve borcun ödenmesinde piyasada oluşan bu fiyatlar kullanılmaktadır.
- Yeni geliştirilmiş tanımda, fiyatın satış fiyatı yani çıkış fiyatı olduğu vurgulanmaktadır. Çıkış fiyatı ölçüm tarihinde piyasa katılımcısının elindeki varlıklar ile ilgili olarak gelecekte elde edeceği nakit girişleri; borçlarla ilgili olarak da gelecekte ödeyeceği nakit çıkışları öngörüsüne dayanmaktadır.
- Gerçeğe uygun değer, piyasa bazlı bir ölçüm olup işletmeye özgü bir ölçüt değildir.
Gerçeğe uygun değerin ölçümünde varlık veya borç işlemlerinin, fiyatlama bilgisi sağlayacak yeterli sıklıkta ve hacimde devamlı bir şekilde gerçekleştiği aktif bir piyasa vardır. Bazı varlıklar ve borçlar için gözlemlenebilir piyasa işlemleri ya da piyasa bilgisi mevcuttur. Diğer bazı varlıklar ve borçlar için gözlemlenebilir piyasa işlemleri ya da piyasa bilgisi mevcut olmayabilir. Ancak, gerçeğe uygun değerin ölçümüne ilişkin amaç her iki durumda da aynıdır. Amaç; cari piyasa koşullarına göre ölçüm tarihinde piyasa katılımcıları arasında gerçekleşen olağan bir işlemde bir varlığı satarken elde edilecek veya bir borcu devrederken ödenecek fiyatı tahmin etmektir (IFRS 13. m.2)
Gerçeğe uygun değerin ölçümünde;
i- bir varlık veya borcun olması,
ii- varlık veya borcun işlem gördüğü düzenli çalışan, aktif asıl bir piyasanın ya da en avantajlı başka bir piyasanın bulunması,
iii- piyasa katılımcılarının olması,
iv- uygun değerleme yönteminin kullanılmış olması.
Gerçeğe uygun değerin ölçümü, belirli bir varlık ya da borç içindir. Bu nedenle gerçeğe uygun değer ölçülürken (eğer piyasa katılımcıları söz konusu varlığı ya da borcu ölçüm tarihinde fiyatlandırırken onların özelliklerini göz önünde bulunduruyorlarsa) söz konusu varlık ya da borca ilişkin özellikler (varlığın durumu ve yeri ve varlığın satışı ya da kullanımı ile ilgili olarak -varsa- kısıtlamalar) dikkate alınır (IFRS 13 m. 11). Ölçüm üzerinde belli bir özellikten kaynaklanan etki, söz konusu özelliğin piyasa katılımcıları tarafından nasıl dikkate alındığına bağlı olarak farklılık gösterecektir.
4.Gerçeğe Uygun Değeri Belirleyen Fiyatın Tespitinde Kullanılan Değerleme Yöntemleri
Gerçeğe uygun değerin ölçümünde, piyasa katılımcıları arasında gerçekleşecek işlemde fiyatın tespiti büyük önem taşır. İşletme, gerçeğe uygun değeri ölçmek için yeterli verinin bulunduğu ve koşullara uygun olan, ilgili gözlemlenebilir girdilerin kullanımını azami seviyeye çıkaran ve gözlemlenebilir olmayan girdilerin kullanımını asgari seviyeye indiren değerleme yöntemlerini kullanır (M.61-66). Bu fiyatın belirlenmesinde yaygın olarak kullanılan değerleme yöntemleri;
- Piyasa yaklaşımı,
- Maliyet yaklaşımı,
- Gelir yaklaşımıdır.
Kaynaklar: AKDOĞAN Uğur; UFRS (TFRS) 13 Standardı Kapsamında Gerçeğe Uygun Değer Ölçütü ve Vergi Usul Kanunu’ndaki Değerleme Ölçütleriyle Örtüştüğü Durumlar, TÜRMOB Muhasebe ve Denetime Mali Bakış Dergisi, Haziran 2013
Doç. Dr. A. Engin Ergüden
21.02.2025
İş yaşamına 1995 yılında Güreli YMM A.Ş.’de denetçi yardımcısı olarak başlayan Ergüden, 1998 yılında Denet YMM A.Ş.’nin denetim bölümünde kıdemli denetçi olarak çalıştı. 2000-2006 yılları arasında Zorlu Holding A.Ş. İç Denetim Departmanı’nda İç Denetim Müdür Yardımcısı ve İç Denetim Müdürü, 2006-2009 yılları arasında da Unitim Holding A.Ş.’de İç Denetim Müdürü olarak görev yaptı. Hâlen 2009 yılının Ekim ayında kurduğu Erler SMMM Denetim Hizmetleri Limited Şirketi’nde yönetici ortak olarak denetim danışmanlığı ve denetim hizmetleri veriyor.
Dr. Engin Ergüden, SMMM ve CRMA ruhsatına sahip olup Türkiye İç Denetim Enstitüsü Akademik İlişkiler Komitesi üyesi, The Institute of Internal Auditors, Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği ve Muhasebeciler Mali Müşavirler Birliği Derneği üyesi.
Çeşitli üniversitelerde lisans ve yüksek lisans programlarında dersler veren Ergüden,
TÜRMOB-Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nde Türk Ticaret Kanunu ve Bağımsız Denetim Standartları ve Uygulamaları ile Kamu Gözetimi Kurumu, meslek mensubu yetkilendirme eğitimleri kapsamında bağımsız denetim standartları ve şirketlere yönelik profesyonel eğitimler de veriyor.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.