Kooperatif Borçlarından Sorumluluk

Kooperatifler insanların ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle ve en az maliyetle karşılamak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan tüzel kişiliğe haiz ortaklıklardır. Yapı Kooperatifleri ise ortakların iş yeri veya konut ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan kooperatiflerdir. Kooperatifler Türk Ticaret Kanunu’nun 136. maddesinde belirtildiği tüzel kişiliğe haiz olup vergi ödeme yükümlülükleri bulunmaktadır.

Kooperatifin borçlarından dolayı kooperatifin ve ortaklarının sorumlulukları 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunun “Kooperatifin Sorumluluğu” başlıklı 28. maddesi “Ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yalnız mamelekiyle sorumludur.” hükmünü içermektedir. Bu madde kooperatifin alacaklılarına karşı nasıl ve ne miktarda sorumlu olmaları gerektiğini, ana sözleşmede aksine bir düzenleme yapılmamış ise yalnızca mal varlığı ile sorumlu olacağını düzenlemiştir. Kooperatifler ana sözleşmelerine mal varlığının bir kısmı ile sorumlu olacaklarına dair hüküm koyamadıkları gibi mal varlıkları dışında sorumlu olmaları da beklenemez. Kooperatiflerin mal varlığı bilançosuna giren aktif değerleri, sermayesi, ayınları, alacak ve haklarından oluşmaktadır.

Kanunun “Sınırsız Sorumluluk” başlıklı 29. maddesinde “Ana sözleşme, kooperatifin varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği hâllerde, ortaklarının da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulacaklarını hüküm altına alabilir. Bu takdirde alacaklılar kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması hâlinde alacaklarını tamamen sağlayamazlarsa, kooperatifin borçlarından dolayı, kooperatif ortakları zincirleme ve bütün varlıklarıyla sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır. Bu durumda kooperatif ortakları kooperatifin borçlarından dolayı kişisel ve tüm mal varlığı ile sınırsız sorumlu olmaktadırlar. Sorumluluk müteselsil olduğundan alacaklı istediği ortağı takip edebilir. Alacaklılar sadece kooperatifin mal varlığına değil ortakların mal varlığına da bir sınıra tabi olmaksızın başvurabilirler.

Ortakların sınırsız sorumluluğuna gidebilmek için sınırsız sorumluluğa ilişkin ana sözleşmede hüküm bulunması, kooperatifin iflas etmiş veya dağılmış olması, alacaklıların alacaklarını tahsil edememiş olması ve ortağın bu yükümlülüğü yazılı olarak kabul etmiş olması gerekir.

1163 sayılı Kanun’un “Sınırlı Sorumluluk” başlıklı 30. maddesi ile “Ana sözleşmeye, kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsen ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir. Ortakların tek başına sorumlu olacakları miktar kooperatifteki paylarının tutarı ile orantılı olarak da gösterilebilir. İflasın sonuna kadar bu sorumluluk iflas idaresi tarafından ileri sürülür.” düzenlemesi yapılmıştır. Günümüzde en yaygın uygulama bu sınırlı sorumluluk hâlidir. Buna göre, ortak kooperatif borçları için sermaye payının dışında ana sözleşme ile ek olarak sınırlı sorumlu kabul edilmektedir. Burada sorumlu olunacak miktar sözleşmede belirlenmiştir. İkinci derece sorumluluk olduğu için alacaklı alacağını tahsil etmek için önce kooperatife başvurmak zorundadır.

Sonuç olarak ana sözleşmede başka türlü bir düzenlenme yapılmadıkça kooperatifin her türlü borcundan işbu kooperatif tüm mal varlığı ile sorumlu olacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere kooperatifin mal varlığına üyelerin/ortakların yüklendikleri sermaye payı da dahildir. Kooperatifin mal varlığı borçlarını karşılamaya yetmez ise kooperatif ana sözleşmesinde ortakların sorumluluk esaslarının nasıl düzenlendiğine bakılmalıdır. Ana sözleşmede ortaklar için sınırlı sorumluluk ya da sınırsız sorumluluk esası benimsenmiş olabilir. Sınırsız sorumluluk için kooperatif borcunun söz konusu kooperatiften karşılanamaması durumunda ortakların kişisel mal varlıklarıyla sorumlu olacağına dair ana sözleşmede hüküm bulunması, ortakların bu yükümlülüğü yazılı olarak kabul etmesi gerekir. Sınırlı sorumlulukta ise ortakların sorumluluğu ikincil sorumluluk olup  sorumluluk miktarı da sınırlıdır. Ortaklar sermaye payından başka ve ek olarak sorumlu tutulmaktadır. Ortakların sınırlı sorumluluğu da tıpkı sınırsız sorumlulukta olduğu gibi yazılı olarak kabul etmesi gereklidir.

Av. Belgin Aksoy

Uzman Hakkında

Av. Belgin Aksoy
İş Hukuku ve Borçlar Hukuku

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1992 yılında mezun oldu. 1994-2002 yılları arasında İzmir Barosu’na kayıtlı olarak serbest avukatlık yaptı. 2005 yılında Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nde Hazine avukatı olarak çalışmaya başladı. 2007 yılında müşavir Hazine avukatı olan Belgin Aksoy, Ankara Barosu’na kayıtlıdır. Mesleki çalışmalarında icra iflas hukuku, ticaret hukuku, borçlar hukuku, idare hukuku ve iş hukuku alanlarında uzmanlaştı. Hukuki konularda düzenlenmiş ulusal ve uluslararası çok sayıda toplantıya Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı temsilen katıldı, OECD bünyesinde yürütülen yolsuzlukla mücadele faaliyetlerinde, hukuk alanında yürütülen Avrupa Birliği’ne uyum süreci çalışmalarında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvurularının dostane çözüm süreçlerinde, ulusal mevzuat hazırlama ve hukuki mütalaa komisyonlarında görev aldı. Maliye Yüksek Eğitim Merkezi’nde ve hizmet içi kurslarda hukuk dersleri vermiş olan Aksoy, iyi derecede İngilizce ve orta seviyede Almanca bilmektedir.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri