Haciz Uygulamasında İstihkak Davasına Genel Bir Bakış

 Türk hukuk sisteminde istihkak davaları hem miras hukuku alanında hem de icra hukuku alanında yer almaktadır. İcra İflas Hukuku’nda düzenlenen ve haciz nedeniyle açılan istihkak davaları, borçlunun borcu nedeniyle uygulanan haciz işlemi esnasında, borçlu veya üçüncü kişiye ait olup olmadığı konusunda çekişmeli olan ya da mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olduğu iddia edilen malların alacaklı tarafından haczedilmesi nedeniyle hak alacaklısı tarafından açılan davalar istihkak davasıdır. Malın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu üçüncü kişi iddia edebileceği gibi haciz borçlusu da malın üçüncü kişiye ait olduğunu ileri sürebilir. Örneğin; borçlunun evine hacze giden alacaklının o sırada haciz mahallinde bulunan ve gerçekte üçüncü kişiye ait olan televizyonu haczetmesi hâlinde mülkiyet hakkı sahibi üçüncü kişinin malını kurtarmak ve üzerindeki haczin kaldırılmasını sağlamak amacıyla açtığı dava istihkak davasıdır.

 
“Hacizde İstihkak Davası” 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir. 2004 sayılı Kanun’un 96. maddesine göre, malın haczedilmiş olduğunu öğrenen borçlu veya üçüncü kişinin, haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi (7) gün içinde haciz uygulanan mal hakkında istihkak iddiasında bulunması gerekir. Aksi hâlde istihkak iddiasını aynı takipte ileri sürme hakkını kaybeder. Bu madde kapsamında borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut bizzat üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra 
tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti her iki tarafa da bildirir.
 
İcra müdürü, üçüncü kişinin istihkak iddiasını alacaklı ve borçluya tebliğ ederek, istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç (3) günlük süre verir. İcra müdürü tarafından alacaklı ve borçluya gönderilecek söz konusu bildiride istihkak iddiasına karşı üç günlük itiraz süresi bulunduğunun açıkça yazılı olması gereklidir. Bu süre içinde istihkak iddiasına itiraz edilmediği takdirde alacaklı veya borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Bu durumda istihkak iddia edilen mal üzerindeki haciz kalkar ve mal üçüncü kişiye teslim edilir.
 
Ancak alacaklı veya borçlu tarafından süresi içinde üçüncü kişinin istihkak iddiasına itiraz edilmez ise; icra müdürü tarafından itiraza konu icra dosyası yetkili İcra Mahkemesi’ne gönderilir. İcra Mahkemesi’nde öncelikle icra takibinin devamı veya ertelenmesi hakkında genel bir değerlendirme yapılır ve karar verilir. Şayet icra takibinin ertelenmesine karar verilir ise istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişiden buna dair bir teminat alınır.
 
Mahkeme üçüncü kişinin dayandığı delillerden istihkak iddiasının haksız olduğu veya satışı geri bırakmak amacıyla kötüye kullanıldığına dair ciddi sebepler bulunduğu kanısına varırsa takibin ertelenmesi talebini reddeder. Bu durumda icra takibine yani hacizdeki malın satış sürecine devam edilir.
 
İcra mahkemesinin takibin devamı veya ertelenmesine ilişkin kararının üçüncü kişiye tebliğinden itibaren yedi gün içinde aynı mahkemede istihkak davası açılabilir. İstihkak davasının bu süre içinde açılmaması hâlinde üçüncü kişi iddiasından vazgeçmiş sayılacağından alacaklı artık o malın satılmasını isteyebilir.
 
Haciz nedeniyle açılan istihkak davalarında görevli mahkeme icra mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise icra takibinin yapılmakta olduğu veya hacizli malın bulunduğu yerdeki icra mahkemesidir. İstihkak davasında genel hükümler kapsamında basit yargılama usulü uygulanır. Diğer davalara göre daha hızlı sonuçlanan bir dava türüdür. Mahkeme dava sürecinde haczedilen malın satılmamasına karar verebilir. Eğer hacizli mal satılmış ise mahkeme satış bedelinin haciz alacaklısına ödenmesinin dava süresi boyunca tedbiren durdurulmasına hükmedebilir. 
 
İstihkak iddiasında bulunan davacı malı ne suretle iktisap ettiğini ve malın borçlunun elinde bulunmasını gerektiren sebepleri ve olayları ispat etmek zorundadır. 
 
Hacizde istihkak davasında yapılan inceleme sonucuna göre davacı üçüncü kişinin istihkak iddiasının haksız olduğu kanaatine varan icra mahkemesi davanın reddine karar verir. Bu durumda istihkak iddia edilen mal üzerindeki haciz kesinleşir, haczin ertelenmesine dair daha önce verilmiş bir karar söz konusu ise bu karar kaldırılır. 
 
Hacizde istihkak davasının kabul edilmesi hâlinde mülkiyet hakkı sahibi üçüncü kişinin maliki olduğu mal üzerindeki haciz kaldırılır ve mal üçüncü kişiye teslim edilir. Ayrıca itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyetli olduğunun tespit edilmesi hâlinde, icra mahkemesi haksız itiraz eden bu kişilerin aleyhine haczedilen malın değerinin %15’inden az olmamak üzere tazminata da hükmedebilir.

Uzman Hakkında

Av. Belgin Aksoy
İş Hukuku ve Borçlar Hukuku

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1992 yılında mezun oldu. 1994-2002 yılları arasında İzmir Barosu’na kayıtlı olarak serbest avukatlık yaptı. 2005 yılında Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nde Hazine avukatı olarak çalışmaya başladı. 2007 yılında müşavir Hazine avukatı olan Belgin Aksoy, Ankara Barosu’na kayıtlıdır. Mesleki çalışmalarında icra iflas hukuku, ticaret hukuku, borçlar hukuku, idare hukuku ve iş hukuku alanlarında uzmanlaştı. Hukuki konularda düzenlenmiş ulusal ve uluslararası çok sayıda toplantıya Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı temsilen katıldı, OECD bünyesinde yürütülen yolsuzlukla mücadele faaliyetlerinde, hukuk alanında yürütülen Avrupa Birliği’ne uyum süreci çalışmalarında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvurularının dostane çözüm süreçlerinde, ulusal mevzuat hazırlama ve hukuki mütalaa komisyonlarında görev aldı. Maliye Yüksek Eğitim Merkezi’nde ve hizmet içi kurslarda hukuk dersleri vermiş olan Aksoy, iyi derecede İngilizce ve orta seviyede Almanca bilmektedir.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri