Hukuk Davaları Bakımından Adli Tatil ve Süreler

Adli tatil, tüm yargı mensuplarının doğal hâkim ilkesi gereği dinlenmeleri için tabi oldukları kanunlar kapsamında belirlenen süreler içinde toplu izin kullanımı olarak tanımlanabilir. Adli tatilde bir takım yargı işleri devam ederken, bir takım yargı işleri ise duraklar. Mahkemeler bu dönemde adli tatil sebebiyle kanunda belirtilen işler haricindeki işlemleri yapmazlar.

Adli tatil döneminde kural olarak dava ve işlemlere bakılmadığından adli yargıda geçerli sürelerin bu dönemde işleyip işlemediği, hangi sürelerin adli tatilde duracağı, yeni açılacak davalar için adli tatilin dava açma sürelerini durdurup durmayacağı önem arz etmektedir. Adli tatilde yargılama tamamen durmamaktadır. Belirli mahkemelerdeki davalarda duruşma yapılmaya devam edilmekte, dosyalarda bazı hukuki işlemler sürmekte, nöbetçi mahkemeler vasıtasıyla hizmet verilmeye devam edilmektedir.

Peki adli tatilin süresi ne kadardır? 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Adli tatil süresi” başlıklı 102. maddesine göre adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl ise bir eylülde başlamaktadır.

Adli tatilde görülebilecek davalarda yine aynı kanunun 103. maddesinde sıralanmıştır. Bu madde sadece hukuk davaları için ifade edilmiş olduğundan, diğer yargılarda yani ceza yargısında ve idari yargıda adli tatil içinde görülebilecek iş ve davaların kendi kanunlarında ayrıca ifade edildiği dikkate alınmalıdır.

Kanunun “Adli tatilde görülecek dava ve işler” başlıklı 103. maddesi adli tatilde görülebilecek olan hangi dava ve işlerin adli tatilde görüleceğini düzenlemektedir. Buna göre;

·         İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi,

·         Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler,

·         Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları,

·         Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar,

·         Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri,

·         İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar,

·         Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler,

·         Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler,

·         Çekişmesiz yargı işleri,

·         Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.

Eğer yukarıda belirtilen bu dava ve işlerin tarafları aralarında anlaşırsa veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, bu iş ve davalara bakılması adli tatilden sonraya bırakılabilir.

Ayrıca söz konusu madde de gösterilenler dışında kalan dava ve işlere ilişkin verilen dava dilekçesi, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunların cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilamın verilmesi, her türlü tebligatın ve dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a gönderilmesi işlemleri de adli tatil döneminde yapılır.

Bu kanunun 103. madde hükümleri, bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay incelemelerinde de uygulanmaktadır.

Adli tatil de dava açılıp açılmaması konusuna gelecek olursak, bu dönemde idari yargı dışındaki diğer davalar için dava açma süresi üzerinde adli tatilin bir etkisi bulunmamakta ve süreler işlemeye devam etmekte, durmamaktadır. Bu nedenle adli tatil sürerken hukuk davaları ve ceza davaları açılması mümkündür.

Örneğin boşanma davası, soybağı gibi davalar adli tatilde açılabilmektedir. Ayrıca bu dönemde cevap dilekçesi verilmesi, masraf yatırılması, icra takibi yapılması, ihtiyati tedbir kararı alınması gibi işlemler de yapılabilmektedir.

6100 sayılı Kanun’un “Adli tatilin sürelere etkisi” başlıklı 104. maddesinde “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemenin sadece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda tayin edilen süreleri durdurduğu unutulmamalıdır.

Buna göre, adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi adli tatil zamanına rastlar ise bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacaktır.

Sonuç olarak, sürelerin son günü adli tatile rastlarsa hukuk yargısı bakımından bu süreler adli tatilin bitiminden itibaren bir hafta uzayacaktır.

                                                                                                                                                                                                                                                            Av. Belgin Aksoy

Uzman Hakkında

Av. Belgin Aksoy
İş Hukuku ve Borçlar Hukuku

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1992 yılında mezun oldu. 1994-2002 yılları arasında İzmir Barosu’na kayıtlı olarak serbest avukatlık yaptı. 2005 yılında Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nde Hazine avukatı olarak çalışmaya başladı. 2007 yılında müşavir Hazine avukatı olan Belgin Aksoy, Ankara Barosu’na kayıtlıdır. Mesleki çalışmalarında icra iflas hukuku, ticaret hukuku, borçlar hukuku, idare hukuku ve iş hukuku alanlarında uzmanlaştı. Hukuki konularda düzenlenmiş ulusal ve uluslararası çok sayıda toplantıya Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı temsilen katıldı, OECD bünyesinde yürütülen yolsuzlukla mücadele faaliyetlerinde, hukuk alanında yürütülen Avrupa Birliği’ne uyum süreci çalışmalarında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvurularının dostane çözüm süreçlerinde, ulusal mevzuat hazırlama ve hukuki mütalaa komisyonlarında görev aldı. Maliye Yüksek Eğitim Merkezi’nde ve hizmet içi kurslarda hukuk dersleri vermiş olan Aksoy, iyi derecede İngilizce ve orta seviyede Almanca bilmektedir.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri